21 Nisan 2013 Pazar

Bu da Benim Seçimim

   

       Nasıl oldu bilmiyorum ama bir anda her şey düzene girdi !!! Blogu yazmaya başladığımda resmen bunalımdaydım, gerçekten de yazdım rahatladım. Babamı o kadar dert ediyordum ki, düşünmediğim bir günüm bile geçmiyor, olan her şeyde, izlediğim her filmde her dizide yaşadıklarıma ve üzüntülerime dair bir şeyler buluyordum. Sevgilimin beni sarsmasıyla kendime geldim. Bu şekilde devam edemezsin dedi, etmemeliydim de. Anı yaşamaya, geçmiş için, babam için sürekli endişelenmemeye karar verdim. Bu arada başka bir sebep yüzünden psikologa gidiyordum, çok sevgili psikologumla büyük bir ilerleme kaydetmemiz de hayatımın düzene girmesinde çok etkili oldu. Tüm bunların yanında Aykut Oğut'un kitabı bazı şeyleri daha net görmemi sağladı. Yani aslında her şey kendime değer vererek başladı. İnsan kendine değer verince sevdiği herkes, her şey de daha değerli oluyor. Şu an sorun ettiğim şeyler sevgilimle nereye gideceğimiz, burun estetiğim, saçlarım ... Dramatik bir şeyler okumaktan çok daha sıkıcıdır belki bu yazdıklarım bazıları için ama bu dramatizm neredeyse hayatımı mahvediyordu. Beni o kadar mutsuz bir hale getirmişti ki o dramatiklik, ne evde mutluydum, ne sevgilimle. Az kalsın hayatımın aşkını kaybedecektim. Annemle, kardeşimle, arkadaşlarımla aram bozulacaktı. Yalnızlık kadar kötüsü yok. Ben mutlu olmayı seçtim. Ve mutlu olmayı seçen herkes için yazmaya karar verdim. Mutlu olmak isteyenler okusun, onlar da mutlu olsun. Ben nasıl iyileştiğimi, kendime, vücuduma nasıl hak ettiği değeri verdiğimi paylaşmak istiyorum. En önemlisi de ruhuma hak ettiği değeri vermek istiyorum. 

      Bu arada babamı artık düşünmeyeceğim anlamına gelmiyor bu. Babam benim yaşam sebeplerimden biri. Ama kendisi bizim yerimize uyuşturucuyu seçti. Koah hastalığına yakalandığından beri de sanırım sadece alkol alabiliyor, o yüzden şimdi de alkolik oldu. Sizce ne yapmalıydım ? Elimden bir şey gelmiyorken üzülmeye, kendimi yıpratmaya devam mı etmeliydim ? Arkadaşlarım babalarından her bahsettiğinde ağlama moduna mı girmeliyim ben ? Hala üzülüyorum evet. Babalarının onları kıskandığını, koruduğunu anlattıkları her şeyde çok kırılıyor kalbim. Ama diyorum ya, bu onun seçimi. Ne bırakmayı, ne de tedavi olmayı kabul etti. Ben her zaman onun yanında olacağım, her zaman ona destek olacağım, ve omzumda ağladığı ilk seferde söz verdiğim gibi ne olursa olsun onu çok seveceğim. Ama kendi hayatımı da, bunalıma girip sevdiklerimi kendimden uzaklaştırarak ve başarısız olarak tüketmeyeceğim. O seçimini yaptı, bu da benim seçimim.

6 yorum:

  1. Bu yorumu anonin olarak yazmaya karar verdim cunku kendimi acite etmek istedigim son sey.Babasini kaybeden biri olarak soyluyorum babandan asla bazgecme tedaviyi kabul etmiyor olabilir bence ona tedavi olmazsa nelerden vazgecmis oldugunu gostermelisin. yitirdiklerimizi bilmeden degerlerini anliyamiyoruz malesef. Sen banana sahip cik biliyorum zaten cikiyorsundur da ama ne yap ne et tedavi olmasini sagla bence

    YanıtlaSil
  2. Adsız, yorumun için çok teşekkür ederim. Samimiyetin için de. Başın sağ olsun, babanın mekanı cennet olsun. Burada bir şeyleri paylaşmanın kendini acite etmek anlamına geldiğini düşünmüyorum ben ama seçimine saygı duyuyorum tabi ki. Haklısın ben de hep bu yüzden dert ettim kendime ama daha önce de konuşmaya çalıştım, ne kadar becerebildim bilmiyorum. Annem babamla evli kaldığı 17 yıl boyunca babam bıraksın diye uğraştı. Babam üç kere hapse girdi. Rehabilitasyona gönderdiler, annem boşanmaya karar verdi ama babam bizim yerimize onu tercih edip boşanmaya razı oldu. En son hastalandı, ama yine beynini uyuşturmayı seçti. Sence ben ne söyleyerek onu ikna edebilirim ki ? Ben elimden geldiğince onunla zaman geçirebilirim ancak. Kardeşim de ben de konuştuk, annem 17 yıl denedi. Olmayınca olmuyor demek ki.

    YanıtlaSil
  3. Haklisin yasadiginiz seyler cok agir sukrediyorum babam eceliyle bir sikinti yasamadan ayrildi.Senin yasadiklarini anlayamam ama tahmin edebilirim annen cok buyuk fedakarliklar yapmis kesinlikle hayran duyulacak bir kadinmis sana tavsiye vermeye ne haddim nede tecrubem yeter ama elimden gelen zor zamanlarinda senin ve baban icin dua etmek.icindekileri yazip,anlatip rahatlayabildigin sevgilin,ailen,arkadaslarin oldugu icincok sanslisin asla pes etme!

    YanıtlaSil
  4. Adsız çok teşekkür ederim bir de paylaşabileceğim sizin gibi insanlar olduğu için şanslıyım, çok teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  5. Aykut Oğut'un kitapları çok güzel gerçekten. Kendini gaza getirmek değil, adam doğruları yazmış çokta mantıklı yazmış hatta.. İlk önce kendine değer ver, ilk önce sen kendi içinde mutlu olmayı başar.. Hiç kimse olmadan sadece sen mutlu ol sonra sevdiklerinle mutlu ol.. Baban için ne diyebilirim bilmiyorum. Bazen bazı olayların yaşanması gerekiyordur ki hem yakınların hem çevren yaşanılanlardan ders alsın.
    Hayata gülümse Moria, o da sana gülümser emin ol! :)
    Sevgiyle kal..

    YanıtlaSil
  6. Harikasın Moira, insan yeter ki istesin kıyısından köşesinden bir şekilde sıyrılıyor mutsuzluğundan.

    Seninle blog dışında tanışmış olmak isterdim.

    Kendini yıpratınca insan, üretebileceği çözümü de üretemiyor. Dibe batıyor. Batmaktansa mücadele edip yenip düşmek daha iyidir.

    Kendine iyi bak.

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...