1 Eylül 2013 Pazar

İş Görüşmesi 3

     Ne zormuş bu işler... Ben fakülteye başladığımda herkesin bir avukat tanıdığı vardı, bitince onları aramam gerekiyordu, hemen ayarlarlardı. Ama şimdi kimse kalmadı, kalanların da avukat tanıdığı kalmadı. Ben de şansımı baronun sitesine ilan bırakarak ve internetten bulduğum iyi bürolara cv göndererek deniyorum. İnternetteki ilanımı görmüş bir hukuk bürosu aradı geçenlerde. Almanya'dan kuzenim gelmişti, adı Londra olsun çünkü orası bana hem yakın hem uzak gelmiştir, umursamaz ama çekici... 
     Sabah büronun aramasıyla uyandım. Sitede ilanımı görmüşler, cv mi istiyorlar. Bende microsoft word çalışmadığı için hemen İstanbul'u aradım. Halletti cv'yi ve gönderdi. Ben de hemen onlara gönderdim. Sonra Londra'yla dışarı çıktık. O sırada tekrar aradılar ve iş görüşmesine çağırdılar. Aslında onlar aradıktan sonra çalışma alanlarına bakmıştım ama hiç sevmemiştim, ama yine de gitmeye değer dedim içimden. Nişantaşındaydı büro, iki saat dolandık, haritanın da yardımıyla bulduk. Aslında benim evim oraya çok yakın, nişantaşına da daha önce gittim ama ara sokaklarına falan hiç girmemiştim. Neyse gittik büroya, bizi beklememiz için toplantı odasına aldılar. Orada Londra gerginliğimi almak için beni baya gülme krizine soktu. Artık durdurmam gerekti çünkü görüşmede de gülmek istemedim. Beni biraz gaza getirdi, sonra da görüşmeye çağırdılar.



     Kadın en fazla 26 27 yaşlarındaydı. Ama çok şık ve göreceli de olsa güzel bir kadındı. Odası sanki avukat bürosu değil de psikolog odasıydı. Işık biraz loş, çok iyi döşenmiş, biraz renkli... Bir yerlerden tütsü tütüyor gibi yani. Sordu, anlattım. Ona biraz fazla idealist geldim. İdealistliğimi takdir ediyormuş ama ilerde bu yardım etmek istediğim kimse yardım ettikten sonra yanımda olmayacakmış. İyi de neden olsunlar ki zaten ? Ben avukat olarak onlara yardım ettikten sonra peşimden gelecek halleri yok ya ! Herkes kendi hayatına bakar. Kadın zaten büroda oturarak geçiriyormuş zamanını. "Ben fazla adliyeye gitmem zaten. Dilekçelerimi burada yazarım, uluslararası şirketlerle burada görüşürüm." Yuh yani. Kadın adliyeye gitmezmiş. O yaşta öyle bir büro açması ve o kadar şirket bağlaması, o kadar rahat oluşu... Belli ki babadan zengin. Yoksa mümkün değil. İstanbul Üniversitesi'ni bitirmiş ama ingilizcesi ana dili gibi. Yurtdışına falan çıkıyormuş arada. Ben insan hakları diyorum, ceza diyorum, kadınlar çocuklar diyorum, kadın şirketler diyor, yurtdışı diyor...

     Biliyorum ben de para kazanmak için birkaç şirketi bağlamak zorundayım, biliyorum. Ama ben sadece şirketler için çalışan bir avukat olmak istemiyorum. Onlar biraz daha zengin olsun diye tüm hayatımı ve bilgimi ona adayamam. Ben gerçekten mağdur olan insanlara yardım etmek istiyorum, gerekirse insan hakları mahkemesine kadar gitmek istiyorum. Onun yanında birkaç şirket olabilir, olmalı da zaten... Sadece ceza davalarına bakarak kimse para kazanamaz maalesef. 

     İşte diğer görüşme de böyle geçti. Cuma günü gitmiştim, pazartesiye kadar bekledim. Olumlu da olumsuz da arayacaklarını söylemişlerdi. Haftasonu olduğundan aramadılar belki dedim saf gibi. Aradım sordum, başka birini aldıklarını söylediler. Ben de yine iş bakmaya geri döndüm...

     Bu arada, sonunda ingilizce kursuna yazıldım ! Hedeflerimde öğrenmek vardı biliyorsunuz. Ama nedense evde oturup çalışmaya bir türlü başlayamıyordum. Ben de onu telafi edecek kadar sıkı ve disiplinli bir eğitim veren bir kursa başlıyorum. Haftaiçi akşam dört gün, günde iki buçuk saat ders. Bu seneki hedef listem baya kabarık olacak. :)

14 yorum:

  1. Her zamanki yaptiklari su aricaz deyip aramama meselesi..
    Bu arada ingilizce hayirli olsun ! :) en iyisi ya, benim de ogrenmem lazim ama Japonca ogreniyorum onu da kendi kendime adanada kurs yok maalesef :(
    Insallah tum hedeflerin hayallerin gercek olur ^_^

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sinir oldum, hayır zaten işe almıcak yerler genelde aramaz ama olumsuz da olsa arayacağız diye üstüne basarak söyleyince insanda bir umut oluyor..
      İngilizce için teşekkürlerr hayırlı olur inşallah da öğrenirim artık :)
      Sen de japonca çalışmalarından iyi sonuç alırsın umarım :) bütün hayallerin gerçek olsn :)

      Sil
  2. Ben inanıyorum ki, eninde sonunda gönlüne göre olacak ^.^

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnşallahh :) ağzından bal damlıyorr :)

      Sil
  3. Kadını tarif edince, iibfdeki hukuk hocam geldi aklıma.. O da o kadar güzel, alımlı, gösteriyliydi ki...Kendisi de ceza avukatlığı yapmış bir süre, akademisyenliğe dönmüş ardından.. Ha bi'de kendisi Ankara Hukuk mezunuydu.

    Akademisyenliği düşünmez misin?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İstanbul da hep düşünmemi söyler :) keyifle anlatırım aslıda :) ama nedense hiç sıcak bakamadım...

      Sil
  4. Kadın beni bitirdi şu an. Çok itildim kadına karşı. Bende çalıştığım yerde sürekli adliyeye beni gönderirlerdi. O yüzden adliyeleri hiç sevmem.
    Bence eninde sonunda güzel bir yer bulacaksın. :)
    Ayrıca hedeflerini başarmana çok seviniyorum. :)

    YanıtlaSil
  5. Ben de gıcık oldum kadına...inşallah bulurum canım çok teşekkürler. Desteğinle :)

    YanıtlaSil
  6. Yurtdışı ve şirketler mi? Bütün hevesım kırıldı.
    Avukatlığı zengin olmak için aracı görmek ne kadar dogru bilemiyorum.
    Para gerekli bir yerde biliyorum. Hukuk bu kadar basit olmamalı ya..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sen de benim gibi düşünüyorsun, buna çok sevindim :)

      Çok haklısın hukuk sadece bu olmamalı. Evet bir yerden para gelmesi lazım belki ama hiç vatandaşların özel davalarına bakmayan yerleri anlayamıyorum..

      Sil
  7. ya bak bi de banka avukatlığı da var.
    bulursun iş hiç merak etme.
    sabır sabır.
    dilde de kolaylıklar başarılar.
    :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Banka avukatlığı da istemiyorum ki...
      Aynen öyle, sabır... :))
      Teşekkür ederim.

      Sil
  8. strawberry fields forever enfes şarkı enfes.
    :)

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...