15 Ekim 2013 Salı

Büyümek Zorundayım

     Herkese iyi bayramlar. Önceki yazımda yorum atan ve yardımcı olmaya çalışan herkese çok teşekkür ederim, çok yardımcı oldunuz. Bütün hafta sonu Paris'in evinde kaldım, uyku sorunundan uzaklaştım. Dün gece biraz zor uyudum ama pek de korkmadım. Sanırım artık büyümek zorundayım. "Küçükken, büyüyünce artık korkmam sanırdım." demiştim. Öyle olmak zorunda. Hala korktuğuma göre demek ki ben büyümemişim. Ama büyümek zorundayım.

     Kızlarla güzel bir hafta sonu geçirdik. Vegas ve Dubai ile Paris'in evinde kaldık. Gerçi Dubai gece evine döndü, zaten evi Paris'in evinin hemen karşı dairesi. Paris de benim evimin üç kat üstünde oturuyor. Bebekliğimizden beri aynı yerde büyüdük, en yakın arkadaşlarım onlar. Benim Şirince'den getirdiğim meyveli şarap ve Paris'in babasına Gürcistan'dan gelen güzel bir şarabımız vardı. İçtik, sohbet ettik... Doğruluk mu cesaret mi oynamak istedik ama birbirimizin her şeyini biliyorduk ve gecenin köründe aile apartmanında neyin cesaretini yapacaktık ? Biz de aklımıza gelen en uç soruları kağıtlara yazdık ve kağıtları bir kaseye koyduk. Kimin soru sorması gerekiyorsa o kağıttan aldı ve sordu. Çok özel şeyler anlattık, baya büyük itiraflar geldi her birimizden. O soruların çoğunu ben yazmış olmama rağmen bu kadarını ben bile beklemiyordum. Bundan sonrası bizim için daha güzel olacak diye tahmin ediyorum. O itirafları da sonra anlatırım.


     Dün eve geldim. Annemle temizlik yapmaya başladık. Bugün de devam ettik. Ama hala tam olarak bitirebilmiş değiliz. Biz annemle temizlik yapmayı severiz ve özellikle böyle büyük bayram temizliklerinde abartırız ve en ince ayrıntıya kadar temizleriz. Aslında gidecek pek yerimiz yok bayramda. Bize gelen de pek kimse yok. Yani lafın gelişi bayram temizliği. Aslında annemin çalışmadığı, evde olduğu nadir zamanlardan olduğundan fırsatı değerlendiriyoruz. 

     Bu arada ailemde çok garip şeyler oluyor. Herkes birbirinin arkasından konuşuyor ve nedense herkes ama herkes kendini haklı görüyor. Bir ortamda bu kadar çok insan aynı anda haklıysa bir sorun var demektir. Sorun şu ki kimse tam olarak haklı değil. Herkes kibirli... Paris'ten bir şey rica ettim. Eğer bir gün ben de ailem gibi olursam, kibirli, her konuda kendini haklı gören, dedikodu yapan ve anlayışsız birine dönüşürsem beni uyar dedim. Paris benim en yakınım, başka da kimseye güvenemem bu konuda. Paris'ten daha yakın tek kişi var. O da tabi ki sevgilim İstanbul. Ama İstanbul beni o kadar çok seviyor ki hatalarımı ya da karakterimdeki kötü yönleri çok net göremeyebilir. Ama en yakın arkadaşlar her zaman görür, ama susarlar. Ben Paris'ten konuşmasını rica ettim.

8 yorum:

  1. evime girdim ya, yemin ediyorum 1aydır temiz evde oturmuyordum, annem çitilemiş resmen her yeri bir dağ esitisi bir ferah lavanta kokusu. mis mis.
    naneli banyo yapıyormuş gibi hissediyorum 1gündür, yok öyle bir ferahlık :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hahahaha :)) aynenn bizde de öyle hatta dün anneme bu koku hep kalsa ya dedim :) insan hep böyle temizlik yapamıyor işte.

      Sil
  2. Bizde öyle bir temizlik oldu ki ölmedigime şükrediyorum. Ölüm kalım savaşı resmen.
    Yakamı kurtaramadım bende katıldım buna. Ben bi degişiklik hissetmiyorum yine ev aynı ev yani. :D
    Büyümek şart mı? İçindeki çocuğa laf dinletebilirsin umarım :) tabi hala duruyorsa.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel bir soru... Sanırım içindeki çocuğu koruyarak büyümek şart :) Ben ne hikmetse temizliği severim :))

      Sil
  3. Paris gibi bir dosta sahip olduğun için çok şanslısın.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet öyle gerçekten :) Bazı konularda çok zıttız ama dostluk başka şey :)

      Sil
  4. bak burdaki son paragraftakiler de normal ki.
    okul bitip işe girince kendi evine çıkarsın raatlarsın.
    biraz sabır yaaa.
    :)

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...