28 Aralık 2014 Pazar

Sürekli Ağlamaklıyım

       Bu hafta kaç gün ağladım sayamadım. Ben çalıştığım yerde stajyer avukatlık yapmıyorum, resmen kölelik yapıyorum. Bir günde birbiriyle alakası olmayan 4 ayrı semte gidebiliyorum, beni robot sanıp öğle yemeği saatinde iş verebiliyorlar, öğleden sonra bir panik adliyeye gönderip adliyenin kapısındayken "Vazgeçtik geri dönebilirsin." diye arayabiliyorlar. Onların surat ifadesine göre benim de modum değişiyor. Resmen hanımefendilerin modlarına göre davranmak durumunda kalıyorum. Bana kendimden şüphe ettiriyorlar. Perşembe günü resmen kendi kendime "Ben galiba gerizekalıyım, buraya kadarmış zekam, avukatlık yapamayacağım galiba." dedim. Ciddi anlamda bende bir sorun olduğunu düşündüm. Bana kendimden, kendi zekamdan, hafızamdan şüphe ettirdiler. Sonra dedim ki "Ne salaklar avukatlık yapıyor, ben mi yapamayacağım.

      Yaptığıma emin olduğum bir iş için beni unuttuğuma ikna edebiliyorlar. Doğru dosyaya baktığıma eminim ama bana yanlış baktığımı düşündürebiliyorlar. Her zaman için onlar haklı, asla bana bir şeyi söylemeyi unutmuş olamazlar, kesinlikle ben unutmuşumdur. O kadar gıcık oluyorum ki onlara... Her gün ağlıyorum artık. Polis merkezine gittim, memur beyle oturduk. Müvekkil ne zaman gelip ifade versin diye soracaktım. Memur bey dedi ki, "İsterseniz siz vekil olarak ifade verin, müvekkilinizin gelmesine gerek yok." Ben de aradım, "Memur beyler evine gitmiş bulamamışlar, müvekkil buraya gelecekti ya." dedim, avukat hanım hemen bezgin bir şekilde "Eveettttt zaten onu soracaksın ne zaman gelebilir diye!" dedi. Hani benim lafımın bitmesini bile beklemiyor. Sanıyor ki ben, evde bulamamışlar buraya gelsin diyorlar diyeceğim. Ben de gergin bir şekilde "Biliyorum." dedim. Hani yaklaşımları sürekli böyle. Sanki hep ben saçmalıyorum, sanki lafımın devamında mantıklı bir şey söyleyemem. 


      Yani ne kadar anlatmaya çalışsam da, ne kadar sinir bozucu insanlarla çalıştığımı tarif edemem sanırım. Öğlen 1.30'da bana "Büyükçekmece'ye git." dediler. Benim oraya gitmem bir buçuk saat, dönmem de öyle. 3 saat sırf yol. Bir de oradaki işi halledeceğim. Ya ben zaten sabah 9'dan o saate kadar sırf koşturmuşum, öğleden sonraya verilecek iş mi o? 31 durak ayakta gittim metrobüste. Ertesi gün de Beylikdüzü, Fatih, Sarıyer ve Çağlayan'a gittim. Şu semtlerin tersliğine bakın. Yine metrobüste gidiş dönüş 40 durak falan ayakta gittim. Yine bu hafta başka bir gün Bakırköy, Beşiktaş, Levent ve Çağlayan'a aynı gün gittim. Mesai bitene kadar koşturdum. Bir de bir düzen yok. "Moira yarın şuralara gitmen gerek, şunları yapacaksın, acil!" Allah belanızı sizin. Ne diyeyim. Hayvan yerine koymak böyle oluyor işte. Ne diyeyim ben ya. 

      İstanbul'un da başını şişiriyorum anlatıp. O da staj yapacak yakında, benim yüzümden şimdiden soğudu çocuk. Onunla buluşunca çok mutlu oluyorum. Ama haftada bir buluşabiliyoruz. Diğer günler bok gibi. Her gün mutsuzum. İki günde bir falan ağlıyorum. Avukatların bokluğu yetmezmiş gibi kalem memurları ve icra memurları da bağırıyor, kızıyor. İcra memurları orada o kadar yoruluyor ki, aslında kızgın olmaları normal. Avukat da arıyor beni, şu işi yapsınlar diyor. Ama adamlar o an yapmıyorsa yapmıyor işte, sen bilmiyor musun bunu? Bana diyor ki "Mesai bitimine kadar başlarında bekle." Abi ben hayvan mıyım? İcra memuru hayvan mı? Bir tek sen mi insansın, bir tek senin mi işin önemli. Lanet olsun ya! Yemek paramı bile vermeyen, ama istediğim yemek parasının, kendilerinin bir restoranda bir akşamda harcadıkları para olan insanların bana davranışı bu olur işte. Kurduğum cümleye sıçayım.

     The Hobbit'in üçüncü filmi çok güzel bu arada.

     

7 yorum:

  1. Hukuk Bürosu çalışma geçmişi biri olara seni o kadar iyi anlıyorum ki ..
    Bir an benim eski büromdan bir stajyerle konuşmuş gibi hissettim kendimi .
    Staj konusu gerçekten sabır göstermen bir konu , bir çok stayer aynı sorunları yaşıyor ne yazık ki , hele ki İstanbulda ise ..
    Üç ayda tam 4 stajyer giriş çıkışı olmuştu bizim ofisimize.. Düşün yani ..
    Ama asla gardını düşürme ve bunun geçici bir dönem olduğunu unutma .. Çok değil bir iki yıl sonrasında sadece gülümseyerek hatırlayacaksın bu sorunları. Sevgilerimle..
    Bu arada benim bloguma da beklerim . grilady.blogspot.com.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yorumun için çok teşekkürler. :) İnşallah dediğin gibi olur da gülümseyerek hatırlarım, hiç sanmıyorum gerçi. Büyük bir nefretle hatırlayacağımı düşünüyorum açıkçası. Şu süreç hızlı geçsin başka bir şey istemiyorum şu an.
      Gardımı düşürmemeye çalışıyorum :(
      Hemen bakıyorum bloguna :)

      Sil
  2. Allah sabır versin.
    Sanırım senin patronlar biraz sorunlu veya insan halinden anlamayan insanlar gibi, fakat fark ettiğim bir şey var avukatlık işlerinde çok iyiler çünkü senin yapıldığından emin olduğun işlerden bile şüphe ettirecek kadar ağızları laf yapıyorsa çalıştığın sürece baya çok şey öğrenmişsindir.

    Tekrardan kolay gelsin, umarım az kalmıştır bitmesine :-)

    YanıtlaSil
  3. Cem yılmaz diyordu stajyerlik köleliğin fransızcası diye. mecbur katlanıyoruz böyle şeylere, ileri de bende staj yapacağım çok korkuyorum da açıkçası böyle stajyerim diye beni ezmeye çalışan çok kişi olur.

    YanıtlaSil
  4. canım ya kıyamam. eziyet etmekten zevk mi alıyorlar ne. sen kendine güven stajın bitince de en kısa yoldan topukla ordan

    YanıtlaSil
  5. Ya sen böyle anlatınca stajdan korkmaya başladım :(

    YanıtlaSil
  6. Ya o ne öyle ya :( Cidden üzüldüm hukuk falan bitiriyor insanlar da "oo yee" diye bakıyoruz uzaktan. Stajı bitir kaç :( Enerji sömürücü pislik insanlar ya oldukları yeri hak ediyorlar mı acaba.
    Hobbiti kuzenimle izlicez eve dönünceee. gidemiyorum ben de ağlicaam.

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...