2 Şubat 2015 Pazartesi

Haftanın Tavsiyeleri #1

      Aklıma gelen yeni bir fikir var. Burası bir kişisel blog olduğuna göre, ürünler, kitaplar ve filmler hakkında da yorumlarımı paylaşabilirim diye düşündüm. Bugün başlıyorum. :)

     Müzik

     Voyage FM




     Hayatımın radyo frekansı bu işte. Tek kelimeyle muhteşem. Babamın tavsiyesiyle dinlemeye başladım. Babamın öğrettiği en güzel şey bu olabilir.

     Sloganı, Dünyanın Müziğine Yolculuk. Gerçekten de dünyanın en iyi müzisyenlerinin en güzel parçalarını derlemişler. İnanılmaz dinlendirici, huzur verici müzikler. Sözlü de var sözsüz de. Klasik de var, caz da, latin müziği de, romantik fransız müzikleri de... Voyage fm açıp kitap okumak, bir de kahvem varsa en büyük zevklerimden biri oluyor. Bu radyonun en güzel yönü de internet sayfasında o an çalınan müziğin adına ulaşabiliyorsunuz. O an internete girme ve ismine bakma lüksünüz yoksa da fark etmiyor, çünkü sayfada "son 12 saat" diye bir bağlantı var ve son 12 saatte çaldıkları tüm şarkıların listesi yer alıyor. Yapmanız gereken tek şey dinlediğiniz saati not alıp internet sitesinden bakmak. Ayrıca "Şarkıyı Hediye Et" bağlantısı üzerinden, o an çalan şarkıyı facebook ya da twitter üzerinden birine gönderebiliyorsunuz. İnternet sayfasında dünyanın en güzel yerlerinden çekilmiş fotoğraflar geçiyor sürekli. Sayfanın en altında da dünyaca ünlü kişilerin etkileyici sözleri geçiyor. Müzikte kalite derseniz, ilk tavsiye edeceğim kanal bu. Kesinlikle deneyin.

     Film
     
     Planet of the Apes (1968)



      İmdb puanı : 8.0 
     Yönetmen : Franklin J. Schaffner
     Oyuncular : Charlton Heston, Roddy McDowall, Kim Hunter

     Bilinen ismiyle, Maymunlar Gezegeni. Bu serinin ilk filmi 1968 yılında çekildi. Diğer filmler Maymunlar Cehennemi ismiyle çıktı ama onlar da bu filme çok yakın şeyler anlatıyormuş. Benim de izlediğim ve tavsiye ettiğim film 1968 yapımı olan.. Bana da İstanbul tavsiye etmişti, zamanıma kesinlikle değdi.

     Film gerçekten çok ilginç. Eğer maymunlarla insanların yer değiştirmiş olduğu bir gezegene düşseniz ne yapardınız? O dünyada hayvan olan sizsiniz. Film gerçekten çok fazla şeyi sorgulatıyor. İnsanlığa bakışınızı değiştiriyor. Şahsen zaten nefret ettiğim insan ırkından bir tık daha nefret etmemi sağladı diyebilirim. İzlerken çok fazla şeyi sorguluyorsunuz, aynı zamanda filmin senaryosuna da yönetmenine de hayran kalıyorsunuz. Kesinlikle izlemenizi tavsiye ederim.

     Kitap

     Kırmızı Pazartesi - Gabriel Garcia Marquez



     Roman 1981 yılında yayımlanmış. Herkesin işleneceğini bildiği bir cinayeti anlatıyor. Herkes biliyor, ama kimse nedense engel olamıyor ya da olmuyor. Marquez'in gerçekten yaşadığı bir hikaye ve gerçek olması daha da etkileyici hale getiriyor. Çünkü insanların ne kadar duyarsız, ne kadar iğrenç olabileceklerini görüyorsunuz. Gerçekte yaşanmış bir hikaye olmasaydı, yok artık derdim. İnsanlar bu kadar duyarsız olamaz, çok saçma. Kitabın sonunda cinayetin işleneceğini bilmeniz, sürükleyiciliğinden hiçbir şey kaybettirmiyor. Bu söylediğim zaten spoiler değil, kitabın açıklamasında da yazıyor.

     Kitap değil de yazar açısından eleştirime gelirsek, gerçekten samimi bir şekilde anlattığı kesin. Nobel ödülü almış ve herkes tarafından bu kadar sevilen bir yazar hakkında olumsuz eleştiride bulunmak haddime olmasa da söylemeden geçemeyeceğim bir şey var. Yazarın okuduğum tek kitabı bu değil, bu yüzden daha net söyleyebilirim ki, anlatım dili biraz daha yalın olabilirdi. Cümleler bazen o kadar uzun ki, sonuna geldiğimde başına dönmek zorunda kalabiliyorum. Ya da bir karakterle ilgili yazdığı bir cümleden sonra, ikinci bir karakterle ilgili bir yorumda bulunup yazmaya devam ediyor. Siz o an kimden bahsettiği konusunda tereddüt yaşayabiliyorsunuz. Okuduğum bir diğer kitabı da Aşk ve Öbür Cinler.



     Aşk ve Öbür Cinler - Gabriel Garcia Marquez


 
      Yayım tarihi 1994.

     Bu kitap da küçük bir kızın öyküsünü anlatıyor. Ama kızın hikayesini anlatırken, yan karakterleri o kadar iyi kullanıyor ki, çok silik sandığınız bir karakter birden çok önemli bir role sahip olabiliyor. Hikayeler gerçekten güzel işlenmiş. Orta Çağ döneminde insanların nasıl kilisenin inançları ve insanlara empoze ettiklerinin etkisinde kalabildiğini anlatıyor. Küçük bir kıza ve onun gibi diğerlerine sadece kendi inançları ve yobazlıkları yüzünden yaşatılanları açıkça gösteriyor. Bu kitabın da dili yalın değil. Ama yine de okumaya değer.

     Kozmetik

     Maybelline The Colossal Volum Express Smoky Eyes Maskara

     


     Bu rimel gerçekten tam bir dumanlı göz makyajı rimeli. Kirpikleri teker teker ayırıp gürleştiriyor. Uzatıyor da ama bence gürleştirme özelliği daha fazla. Takma kirpik etkisi var yani. One by One kadar iyi mi emin olamadım, ama kullandığınızda memnun kalırsınız. Göz altlarına dökülme yapmıyor. Kirpiklerden inanılmaz kolay temizleniyor. Hatta fazla kolay bile olabilir. 45 dk lık bir ağlama krizine girdikten sonra aynaya bir baktım rimelden eser yok. Yüzümde de eski filmlerdeki gibi siyah göz yaşı izleri kalmış. Ama dediğim gibi, 45 dk ağlamıştım, yani hangi rimel dayanabilirdi ki? 

     Garnier Saf ve Temiz 2'si Bir Arada Yüz ve Göz Makyajı Temizleme Jeli



      Fiyatı 15 TL civarı sanırım, indirimle 10 TL'ye almıştım.

      Bu ürünü almayın, almayı düşünenleri da uyarın. Nedenlerine gelirsek, jelin yapısı o kadar yoğun ki, makyaj temizleme pamuğu çıkarılan makyajı ememiyor ve temizlenen bütün makyaj dalga dalga yüzünüzde kalıyor. Rimeli temizledikten sonra bütün yüzünüz siyah makyaj kalıntısı oluyor, ayrıca gözlerinizin içi rimel kalıntılarıyla doluyor. Sonrasında kulak temizleme çöpünü ıslatıp gözümün içini temizlemek zorunda kalıyorum. Yüz makyajını temizlerken de yüzünüze jöle sürmüşsünüz gibi hissediyorsunuz. 

     İyi yorumlarıma gelirsek de, bütün makyaj çıkarma işlemini tamamladıktan sonra yüzünüzü yıkadığınızda, yüzde gezinen tüm kalıntılar suyla gidiyor ve yüz birden bire tertemiz oluyor. Yağlanma karşıtı olduğu doğru, yüzümdeki yağlanmayı azalttı. Ama bu kadar zor kullanılan bir ürünle uğraşamam gerçekten. Bir daha asla ama asla almam.

     Bu haftanın tavsiyeleri bunlar. Umarım yazıyı beğenmişsinizdir. İyi haftalar. :)

8 yorum:

  1. Bayıldım, bayıldım mükemmel olmuş Moira. Emeğine samimi cümlelerine sağlık :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim, yorumunuz beni çok mutlu etti :))

      Sil
  2. Bak bu çok güzel olmuş. Tek sefere bir sürü şey :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Canım çok teşekkürler. :) Ben uzun uzun tek ürün hakkında yazmaya da okumaya da üşeniyorum, o yüzden kısa ve öz tutmaya çalştım :)

      Sil
  3. Çok iyi fikiir :) Bir yazıda herkes ilgi alanına göre birşey bulabilir sevdim bunu :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Saol canm benim :) ben de sevdim keyif aldım yazarken :)

      Sil
  4. Garnieri önereceksin sandm bi an. Bende yüz kremini aldım. Hiç iyi gelmedi, cildime göre de aldım oysa ki ama sanki zeytinyagına bulanmışım gibi oluyor hiç iyi gelmedi berbattı. Daha da almam bu marka birşeyi.
    Hey bir rimel gördüm sanki ^_^
    Ay o çok güzel duruyor, siyahlı olanı almıştım ben. Bir dahaki gidişimde sepete bunu da eklicem. Sınavlardan bi sag kurtulabilirsem tabii :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hahah yok ne önericem ya sinir hastası ediyor beni her akşam. Para verdiğim ürünü çöpe atmak da hiç yapabileceğim bir şey değil, illa bitecek o. O yüzden şimdi kullanmaya devam ediyorum. Garnier'in üçü bir arada olan beyaz temizleyicisi var ya, Sinem Kobal'ın reklamında oynadığı, onu çok seviyorum. bir de BB kremini. Ondan bu da güzeldir diye düşündüm ama büyük hayal kırıklığına uğradım.. Valla rimel güzel :) eyeliner beni biraz zorluyor, yanlış yapmaya çok müsait, baya kaygan yumuşak bir sürümü var, ama baya siyah :)

      Sil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...