7 Mart 2015 Cumartesi

Duvarlarım

     Büyük kriz durumlarından sonra bir süre yazamam. Yine büyük bir kriz yaşadım. Psikolojim bozuldu. Düşünce bozukluğum var, anksiyete. Bunu aşamadım, başka bir psikolojik sorunum daha olduğundan psikoloğa gittiğim dönem o sorunu çözmekle geçmişti. Şu an o durum hemen hemen son buldu ama anksiyete devam etti. İstanbul olmasaydı asla kendime gelemezdim. O beni dünyadaki herkesten daha iyi anlıyor. İçimde yaşadığım fırtınaları, mutlulukları, mutsuzlukları... Bir insanın ruh eşiniz olduğundan yüzde bir milyon emin olabilir misiniz? Ben eminim. Yine o beni kendime getirdi. Kendisi de aynı sorunları yaşadığından olsa gerek benim içimi, ruhumu benden iyi gördü. Çok şükür şu anda çok iyiyim. Meditasyon falan yaptım. İstanbul'la buluştuk, güzel planlar yaptık yaz için. Yani kendime geldim işte.


     İş her zamanki gibi gidiyor. Köle gibi kullanmaya devam ediyorlar ama ben kendimce bir duvar ördüğümden artık eskisi kadar etkilenmiyorum, incinmiyorum. Adliye stajımın bitmesine bir ay kaldı, sonra da 6 aylık avukatlık stajım başlayacak. Sabretmeye çalışıyorum şu anda. Gelecekte her şeyin daha iyi olacağına inanmak istiyorum. İstanbul'un varlığı bunu kolaylaştırıyor.

     Bu sırada neler mi oldu? Aslında çok bir şey olmadı. dövme yaptırmaya karar verdim. Küçük, minik iki dövme. Elime ve bileğime. Öncelikle ani bir şekilde İstanbul'un isminin baş harfini yaptırmaya karar verdim. Ama bu sadece çok aşık modundan değil, çok daha derin bir nedenle verdiğim bir karar. Evet aşığım ama, o benim ruhum. Mutluluğum, mutsuzluğum, heyecanım, hüznüm, hayallerim, gerçeklerim, kafamda dönen her şey... İçime dönmemi sağlayan anahtar, içimden huzurla çıkmamı ve gerçek dünyaya dönmemi sağlayan anahtar... Genelde "Ya ayrılırsanız?" sorusu gelir arkasından. Ne kadar sormak istemesem de benim de aklımdan geçmedi değil, herkesin geçer. Ben bilinçli olarak sormasam da iç sesim sorar. Ama cevabım hazır. Hiç önemi yok. Sonrasında ne olacağının zerre kadar önemi yok. İkinci dövmem ise daha basit olacak. Aklıma ilk gelen sol anahtarı ve fa anahtarının birleşimi olan bir şekil. Piyano çaldığımdan ve şekiller birleşince kalp şeklinde olduğundan çok sevdim. İkinci fikrim ise bileğimde minik bir dünya haritası. Ama onu bu ara sanırım çok kişi yaptırıyor. O yüzden her an vazgeçebilirim. Son fikrim ise videolarda ileri sarma tuşu olur ya, yan yana iki ok ucu, ondan yüzük parmağıma yaptırmak, eklem yüzüğü yerine. Anlamı ne derseniz bir anlamı yok :)

     Geçen zamanda tabi ki başka bir sürü şey oldu. Ama onlar da sonraki yazıların konusu olsun. :) Çok sevgiler.

     

13 yorum:

  1. Oldu olacak kalbinin üstüne canısı yazdırsaydın :) en azından kimin için olduğu belli olmazdı ;)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hmm az buçuk yargılama mı seziyorum? :))

      Sil
  2. dövme yaptırmak istiyorum ama o iğnesi beni korkutuyor.
    iyi olmana sevindim. meditasyon iyidir bende başladım kendime geldim.
    yeni yazılarını bekliyorum. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Spotty iğnesi ne yalan söyliym beni de korkutuyor :)
      Sen de mi başladın çok iyi yapmışsın valla :) hatta şimdi kalkıp yapayım dur :))

      Sil
    2. Ya ne bileyim o iğne korkum olmasa koşa koşa yaptıracağım.
      Ya yapıyorum ama doğru yöntemle mi yapıyorum bilmiyorum. :/

      Sil
    3. Ben osho'nun meditasyon kitabını almıştım orda anlattığı yönteme göre yapıyorum ama orda bir sürü yöntem var hatta bazıları komik :)) ben de bazen emin olamıyorum doğru mu diye

      Sil
  3. o baş harf mevzusu cidden riskli yalnız. olay sadece ayrılmanızla bitmiyor. Hadi diyelim ayrıldınız hem de kötü bir şekilde bir daha suratini görmeyi geç adını duymak istemeyeceğin şekilde. O zaman ne yapacaksın? Ya da kötü ayrilmadiniz diyelim sorun olmaz dediğin o fikir ya zamani geldiğinde sorun olursa? Bence bir daha düşün dovmede o kısmı :/

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Biliyorum, biliyorum... Ama enim hayatım sürekli kötü düşünmekle geçiyor sürekli her güzel şey yaşadığımda kafamda bir sürü iğrenç düşünecenin bütün güzelliği bozmasıyla geçiyor. Bir kere olsun sonunda kötü bir şey olma ihtimalini düşünmeden bir şey yapmak istedim. Bütün düşünceleri ilk defa kovabildim, yazdıkların aklıma geldiği anda kovuyorum :D

      Sil
    2. Umuyorum o söylediğim pişmanlıkların hiçbirini yaşamazsın. Bazen bana da deli cesareti geliyor ama olumlu-olumsuz ihtimaller kafamda sıralanmaya başlayınca karamsar yapım baskın geliyor. Umuyorum ben de günün birinde olumsuz düşünceleri kafamdan kovup bir şeyler yapabilirim öteki türlü ot gelip ot gitmiş olucam çünkü :D

      Sil
    3. Valla ne diyeyim, Allah bizi iç sesimizin zulmünden korusun. Biliyor musun, ben küçükken ve ergenliğimde o iç ses sadece bende var sanıyordum, o gelgitler, ibadet ederken edilen küfürler, dua ederken sevdiklerin için kötü şeyler istemeler... En basit şeylerin bile herkeste olduğunu bilmiyordum. Baya rahatlamıştım sonrasında.

      Sil
    4. Ben de küçük ve ergenlik dönemimde kafamdaki sesin bana özel olduğunu düşünürdüm. Ben duyuyorsam sadece ve mantıklı konuşuyorsa o zaman özeldir mantığı yürütmüştüm daha sonra herkeste olduğunu falan öğrenince şok yaşamıştım. İnsan şaşırıyor bir yerde :D

      Sil
  4. Dövme için hep üç kez düşün derim herkese :D
    Meditasyona devam o zaman. Hep iyi ol:D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Üç kez düşündüm:D:D şaka ne demek istediğini biliyorum canımm. Haklısın tabi ki.
      İnşallah devam ben neye başlasam yarım kalır :)

      Sil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...