28 Nisan 2015 Salı

Birbirimize Zarar Vermek İçin Neye İhtiyacımız Var?

      Bir insana ağlayarak beddua ettirecek kadar sinir bozucu bir insan olmak nasıldır acaba? Tamam, ağlayarak beddua etmek de sinir bozucu ama bir yandan da rahatlatıcı. Sonuçta haklı olan tarafım, ne kadar sinirli de olsam suçluluk duygum yok. Haklı olduğumu bilmenin verdiği o güçlü his var içimde. Ama cidden, ben "o" olsaydım? Ağlayarak beddua ettiren kişi olsaydım? Ya olursam?

     Patronlarıma ne zaman küfretsem ileriyi düşünüyorum. Benim patron olacağım, yanımda birilerini çalıştıracağım zamanı. İnsanlar benden nefret mi edecek acaba? Şimdi her şey bitti, bu mu kaldı düşünecek Moira? Hep kendine "anı yaşa" diye hatırlatma yapmıyor musun sanki... İleriyi ileride düşünürüz. Gelelim bugüne.


     Ne kadar çabaladım bir ben biliyorum bir Allah biliyor. Yanında çalıştığım insanların işlerini, ayda binlerce dolar kazandıran müvekkillerini memnun edecek işlerini, sırf onlar bana para ödüyor diye canımı dişime takarak yapmaya çalıştım. Dakika başı arayıp aman şimdi yapma, önce şunu hallet sonra yap diye diye akşam ettiler günü. Ne kadar çabalasam da sırf onlar yüzünden iş sekteye uğradı. Mahkemenin yazı işleri müdürü de hakim de, patronlar da bana bağırdı. Hem de benim hiçbir suçum olmamasına rağmen. Yine de ben son saniyede koşa koşa yetiştirmeyi başardım. Peki ofise döndüğümde ne oldu? Patroniçe sanki işi son güne ben bırakmışım gibi benim yüzümden olduğunu söyledi. Sinir krizi geçirip ağladım sonra.

     Çok parası olan insanlar neden çalışanlarını uşakları sanarlar ki... Hep işlerini son dakikaya bırakıyorlar ve biz koşturuyoruz. Bir şeyleri yapmayı unutuyorlar ve hemen emir veriyorlar. Tabii, onlar hiç son dakika işlerini kendileri halletmeye çalışmadığı için, işlerini yaptırmak için insanlara yalvarmak zorunda kalmadıkları için, işi yetiştirmek için koşmak ve terlemek zorunda kalmadıkları için biz çalışanları anlayamazlar. Onlar sadece emir verirler. Ama ne yedikleri küfürün ne de edilen bedduanın haddi hesabı olmaz. 

     Sonuç ne? Biz çalışmaya, koşturmaya, buna rağmen suçlanmaya, en sonunda sinir krizi geçirip gizli gizli ağlamaya devam edeceğiz. Ne yapalım? 

     Sonra ne oluyor biliyor musunuz? Suçlanan, aşağılanan insanlar hırslandıkça hırslanıyor. Ellerine en küçük bir güç kırıntısı geçtiğinde de vurucam kırbacı vurucam kırbacı moduna giriyorlar. Ve onlar da güçleri yettiği kişiye kırbacı vuruyor. Bu böyle devam ediyor işte. Ne hırs bitiyor, ne eşitsizlik, ne savaşlar. İnsanların elinde öyle silahlar var ki, somut olmaları, fiziksel olarak yaralamaları gerekmiyor. İnsanların iyi niyetini suistimal etmek, gururunu kırmak, ezmek... Bunlar yeterli değil mi zarar vermek için?

10 yorum:

  1. En korktuğum şeylerden biridir bir gün öyle olmak.

    YanıtlaSil
  2. Çok haklısın. Belki seni ezenler zamanında birileri tarafından ezilmiş kişilerdir ve şuan acısını sizlerden çıkarıyorlar.

    Ama şöyle bir gerçek var ki anı yaşarken bile ne dediğine, ne yaptığına, kime nasıl davrandığına dikkat et.

    Çünkü hayatımda en çok şahit olduğum şey neydi biliyor musun? Bir insan diğer bir insanı dışlarsa gün gelir dışladığı insan yüzüne bakmaz. O fırsat geçer eline bugün güç sendeyse ilelebet sende olacak diye bir garanti yok. Ama işte insanlar bu durumu görmezden geliyorlar. Yada biliyorlar ''Ama şimdi güç bende'' diye düşünüp, elindeki gidene kadar kötüye kullanıyorlar. Bilemiyorum.

    Ama dediğim gibi anı yaşarken ne yaptığına, ne dediğine dikkat et komşum :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gerçekten çok haklısın. Ne olursa olsun dikkat etmek gerekiyor. Yarın bize ne olacağı hiç belli olmaz..Teşekkür ederim güzel yorumun için :))

      Sil
  3. Kibirli zenginlerle savaş meydanına hoş geldin ;)

    YanıtlaSil
  4. Harika yaziyorsun ya seni okurken o kadar iyi anliyorum ki.En ufak bir yapmaciklik yok baska bir sey yok ! Basina gelenler birgun gecicek unutma sadece takilmamaya calis ne yazikki senden biraz yuksek konumdaysa butun insanlar boyle oluyor :/ Sadece kendine odaklan hayallerini dusun

    YanıtlaSil
  5. Çok teşekkür ederim, yorumunuz beni o kadar mutlu etti ki :)

    YanıtlaSil
  6. En kötüsü de eğitim durumun hiç farketmiyor, emir almaktan nefret ediyorum ama para kazanmak için bundan başka bir çare yok. Son dakika söyledikleri yetmezmiş gibi, bir de senden süper güçlerin varmışçasına şahane işler bekliyorlar. Nasıl bi kafa bu? Bende istiyorum!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ayneeeennnn. Zaten o an süper güçlerin varmış gibi çalışmazsan yine kaybeden sen oluyorsun çünkü onlar kendilerine hemen yeni ve saf bir köle bulabilirler....

      Sil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...