31 Mayıs 2015 Pazar

Kısa Kısa

   

Hem sağ hem sol baş parmağımda yara bandı var. Çünkü 23 yaşında bir insan olarak hala parmağımdaki etleri koparmayı bırakamadım. Sadece kenarlar olsa neyse, parmak izimi almalarını zorlaştıracak kadar abartıyorum bazen. Çocukların tırnaklarına acı oje sürerler ya, ben de yara bandı takıyorum işte. O kadar şuursuzum ki kendimi engelleyemiyorum. Yapmaya başlıyorum, kanadıktan sonra fark ediyorum. Etleri koparabilmek için o kadar çabalıyorum ki artık tırnaklarım güçsüzleşti. Sürekli kırılıyorlar, resmen ortadan ikiye bölünüyorlar. Bu duruma el koymam gerekiyordu, yara bandı koydum.

                                                                                          ***

Yine kendimi geliştirme ve hayatımı mükemmelleştirme çabalarımın baş gösterdiği bir dönemdeyim. İki haftadır hiç ara vermeden spor yapıyorum. Fransa'ya gidip İstanbul'da giyemediğim mini şortların acısını çıkarabilmek için sütun gibi bacaklar lazım tabi. Ayrıca da her gün piyano çalıyorum. Günde yarım saat. Lisede bir hocam, bir konuda iyi olmak istiyorsanız, her gün aksatmadan sadece yarım saatinizi ayırırsanız, bir senede o konuda uzmanlaşabilirsiniz demişti. Defalarca günde yarım saat yöntemine başlamama rağmen hiç sonunu getiremedim tabi ki. Şu an iki haftadır ara vermeden devam ediyorum. Bakalım ne kadar götüreceğim...

                                                                                          ***

Psikoloğuma gitmem gerek gibi hissediyorum ama param yok. Daha doğrusu olan tüm paramı tatil için biriktiriyorum. Sağ tarafta yıllık yapılacaklar listem var. Şu ana kadar tamamını bitirebildiğim görülmedi. O listede terapi kitabını bitirmek de var. Ama ben tabi ki o kitabı da yarıda bıraktım. Neden her şeyi yarım bırakıyorum acaba?

                                                                                           ***

Bir huyum var. Mesela bir oyun oynuyorum, zor bir oyun. Bazıları da oyunu vip oynuyor. Bir anda inanılmaz heyecanlanıyorum ve vipleri geçip oyun birincisi olma hayalleri kuruyorum ve büyük bir azimle oynuyorum. Ama sonra sıkılıp bırakıyorum. Uzun uzun listeler yapıp gerçekleştireceğime dair heyecanlanıyorum, ama sonra kendimi koltuğa oturmuş sigara içerken buluyorum. Amaan diyorum, yaparım sonra. İstanbul'la yurtdışı tatili planı yapıyoruz, hemen diğer senelerde nerelere gidebiliriz diye düşünmeye başlıyorum. Sonra diğer seneler de Allah bizi birbirimize bağışlar di mi diye ağlamaya başlıyorum. Küçükken de dünyadaki bütün kitapları okumaya karar verip heyecanlanmıştım. Bir de blog açmıştık İstanbul'la, hukuk blogu. Hiç yazı yazmadık.

                                                                                           ***

Staj eğitim merkezinde tanıştığım bir arkadaşım var. Bana ikizler burcu olup olmadığımı sordu, evet yükselenim ikizler nerden bildin ki dedim. Çok belli oluyormuş. Modum bazen çok yüksek bazen çok düşük oluyormuş. Yahu daha kısacık bir süre önce tanıştığım bir kıza ben bunu nasıl yansıtabilirim?!!! Neden ben tepkilerimi bu kadar aşırı veren bir insanım? Şaka bile kaldıramıyorum, hemen bir açıklama yapmaya çalışıyorum, yok ya şakaydı demek zorunda kalıyor karşımdaki. Yok yok, ben en iyisi terapi kitabıma devam edeyim.


3 yorum:

  1. Kolay gelsin :-)
    Yapılacaklar listesindeki en önemli şeyi gerçekleştirmek için para biriktirmeye başlamışsın muhteşem bence!
    O yarım saat methodu işe yarıyor mu? Bende hep denemek istemişimdir hiç olmadı :(

    YanıtlaSil
  2. boşveeer olduğun gibi ol sorgulama kendini yaaa iyisin işte her şey yolundaaa :)

    YanıtlaSil
  3. ielts için "reader at work" adlı odtü kitabını okumaya başla :)

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...