25 Mayıs 2015 Pazartesi

Ofis Durumları

     Şu an ofisteyim. Gün geçtikçe daha fazla nefret ediyorum buradan. Staj derslerim başladığı için iki haftadır sadece ders çıkışlarında uğrayabiliyorum ama burada geçirdiğim iki saatçik zamana bile tahammülüm yok. Burası benim için iş yeri değil, çalışanlar iş arkadaşlarım değil. Burası sadece mesleğimi yapmam için atmam gereken bir adım... İş hayatını hep kötü olarak anlatırlardı ya, gerçekten kötüymüş. Yanlarında çalıştığım avukatlara bayan kibar bayan gıcık gibi isimler vermiştim ya, o isimlerin hepsi değişti. Artık kibar falan kalmadı çünkü hepsine gıcık oluyorum.

    İnsan özel hayatındaki problemleri iş yerinde diğer insanlara yansıtmamalı bence. Yansıtacaksa da açık açık anlatsın dinleyelim. Ama bir giriyor odaya offf pofff! Resmen negatif enerjiyle doluyorum. Ben bu ofiste çalışırken neler yaşadım... Öyle ki bloga bile yazamadım... Ama haberleri bile olmadı. Hastayım dedim, bir gün izin aldım, geçiştirdim. Ama bunlar öyle değiller, bu sanırım iş ahlakıyla alakalı bir şey. Ben ofise her geldiğimde onların asık suratlarını çekip negatif enerjilerini emmek zorunda değilim. Aslında zorundayım çünkü stajyerim. Stajyer fransızcada köle demekmiş.


     Patronum aslında iyi bir kadın. Kocasıyla birlikte çalışıyorlar. Kocası da çok iyi bir avukat, baya ünlü müvekiller var. Ama birkaç sene önce kanser olmuş, sürekli tedaviye gitmek zorundalar. Vücudu o kadar güçsüz düşmüş ki grip bile olsa çok riskli oluyor onun için çünkü bağışıklık sistemi tamamen çökmüş durumda. Kemikleri ve eklemleri de kötü durumda ve kolay yürüyemiyor. Elektrik vererek yapılan bir tedavi varmış, ona gidiyormuş bazen. Gerçekten çok üzülüyorum. Patronum da kibar bir kadın olmasına rağmen gün içinde çok stresli ve üzgün olabiliyor. Kocası da bazen çok neşeli bazen de çoook sinirli. Patronum bir davayla ilgili kocasını da bilgilendirmemi istediğinde kocası "ee bana neden söylüyorsun" diye bana kızabiliyor. Ne zaman ne tepki verecekleri hiç belli olmadığından ve çok kararsız olduklarından yanlarında çalışan üç avukat da sürekli stresli oluyor. Son dakika işleri öldürüyor beni. Çünkü hep stajyer olarak ben koşturmak zorunda kalıyorum. Baya stresli bir ortamda çalışıyorum yani. Buradan gitmek için can atıyorum, ama şu an gidemem çünkü paraya ihtiyacım var. Adli tatil dönemi de yaklaştığından kimse şu an işe almaz.

     Her ofiste bir ofis boy olur ya, burada da var. Şoförleri ve ofisboy hep mutfakta oturuyorlar. Ofisboy dediğime de bakmayın evli çocuklu adam aslında ama iş tanımını nasıl yapacağımı bilemedim. Her zaman mutfakta oturmaktan canları sıkılıyor olsa gerek sürekli espri yapmaya çalışıyorlar. Aslında samimi insanlar, iyi niyetliler ama sırf nezaketen gülmek zorunda olmak hiç sevmediğim bir şey ve her gün yapmak zorunda kalıyorum. Tabi bir de mutfakta çalışan ablamız var. Çok iyi bir kadın ama bazen çok patavatsız davranabiliyor. Mesela bir keresinde İstanbul'un ailesinin evi olup olmadığını sordu. Biz evlendiğimizde nerede oturacakmışız, bize verecek evleri var mıymış? Yahu sanane? En uyuz olduğum şey maddi konularda soru sorulması. Özellikle İstanbul hakkında. Nerede oturuyor sorusu fix zaten. Arnavutköy deyice hemen "aa zengindir o zaman" yorumu geliyor. Ben tepki vermeyince de zengin olup olmadığını açıkça soruyorlar. Hayır zengin falan değil gayet bizim gibi orta halli bir ailesi var. Dedesi saolsun zamanında oradan ev almış. Neyse işte ben yine cevap vermedim bu ablaya. "Bilmiyorum" dedim hala üsteliyor. "Ya ne kadar gereksiz bir soru, kusura bakmayın maddi konularda konuşmayı sevmiyorum." Dedim. Ama o kadar üsteledi ki anlatamam size.

     İşten çıkmama 15 dk kaldı. Şu an derslere girip akşam ofise geldiğim için burda hiç işe yaramıyorum. Genelde adliyelerde tapu müdürlüklerinde canım çıkana kadar koşturuyordum. İki hafta sonra yine işkence başlayacak çünkü derslerim bitiyor. Şimdiden korkmaya başladım. Ne zamandır dosyaları kontrol edemediğim için baya yüklenecekler gibi hissediyorum... Neyse Allah büyük...

8 yorum:

  1. Insanı daha meslege başlamadan soguturlar bunlar. Sık dişini ya çok az kaldı sanki. Adliye stajın bitti, avukat stajını yapıyorsun diye biliyorum. Onda da bayagı oldu sanki. Sahi ne zaman bitiyor staj?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen canım avukat stajımı yapıyorum. Valla soğuyordum az kalsın, sonra yeni yeni hayaller kurdum, düzeldim biraz. 4 ayım kaldı bitmesine...

      Sil
  2. Sevmiyorum bende insanların suratlarını çekmeyi. Birçoğu evdeki problemlerinin suçlusu bizmişiz gibi davranıyor.
    İnsan iş değiştirme gibi şeylerden ürküyor. Bilinmezlik garantin yoksa insanı fena yapıyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen öyleee... Herkes ayrı bir tripte. İş değiştirmekten korkuyorum, şu an zaten para kazanma gerekliliği de olduğundan hiç ayrılamam.

      Sil
  3. offfff hadi kolay gelsiiin.

    YanıtlaSil
  4. çalıştığın yerin kimlik ve kişilikleri önemli. Köle gibi (Stajyer) çalıştırılmaz insan. İnsan onuru ve hak gözeterek çalıştırılmalı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yorumunuz için çok teşekkür ederim. Öyle ama onlar bu dediğiniz kavramların hiçbirini bilmiyorlar işte...

      Sil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...