26 Haziran 2015 Cuma

Hakkını Vermediğiniz Emeğim Var Ya, Burnunuzdan Gelsin

     Gözlerim kapanıyor...Gerçekten artık dayanamıyorum. Patronumla iki kere tartıştık, patrona yakın olan bir avukatla da ciddi bir konuşma geçti aramızda. Neyse ben anlatayım, yorum sizin.

     Stajyer avukat olduğumu, köle gibi çalıştığımı ve çalıştığım yerden ne kadar nefret ettiğimi artık söylememe gerek yok. Normal şartlarda bir senelik stajımızın son altı ayında bir avukatın yanında çalışma zorunluluğumuz var. Her avukatın da yanında çalışan stajyeri yetiştirme yükümlülüğü var çünkü pratikte yapmamız gerekenler fakültede öğrendiklerimizden biraz farklı. Adliyede yapılması gereken işler dışında dilekçe yazmak, duruşmalara girmek, hacze ve tahliyeye çıkmak, icra takibi başlatmak, dosya takibi gibi işleri öğrenmemiz gerekiyor. Çünkü ruhsatımızı aldıktan sonra avukat olarak çalışacağız ve insanlar bize dava takiplerini verecekler. Ama ben bu ofiste 7 aydır çalıştığım halde sadece iki kere duruşmaya girdim, bir kere basit bir şirket haczine gittim, birkaç da dilekçe. Bunun dışında bütün günüm adliyelerde, tapu müdürlüklerinde geçiyor. Ya bütün istanbulu metrobüslerle metrolarla dolaşıyorum, ya da bütün gün adliyede koşturuyorum. Ama ciddiyim. Çağlayan adliyesinde bazı mahkemeler arasında çok mesafe var. Her seferinde birkaç kat inip çıkmanız ve upuzun koridorları yürümeniz gerekiyor. Abartmıyorum, öğle araları ya da telefon konuşmaları dışında hiç oturmuyorum. Sabah 9.30 akşam 4 devamlı olarak yürüyorum. Tam işlerimi sıraya koydum yapıyorum derken bir telefon geliyor, elindeki işi bırak hemen şunu yap diyorlar. Elimden gelen bütün gayreti gösteriyorum. Böylece işim hiç bitmiyor, avukat olunca ne yapmam gerektiğini doğru düzgün öğrenemiyorum. Tüm bu anlattıklarım, eğer emeğimin değeri bilinse hiç sorun olmaz.




     Ofisin bir tane whatsapp grubu var. Yaptıklarımızı oraya rapor gibi yazmamız gerekiyor. Patron avukat da oradan direktifler veriyor, şu yapılsın, şu edilsin... İnanılmaz sinir bozucu ve psikolojik baskı yaratan bir durum olduğunu tahmin edebilirsiniz. İki hafta önce cumartesi günü whatsapp grubuna yazdım. "Hepinizi bir arada yakalayamadığım için buraya yazıyorum, 3.5 ay sonra avukat olacağım ama hiç duruşma, haciz gibi şeylerde tecrübem yok.. Bu konuda bana yardımcı olabilirseniz çok sevinirim.:)" yazdım. Argo bir kelime yok, en küçük bir kabalık yok. Bu yazdığıma zerre cevap vermediler. Yeri gelince o whatsapp grubuna rakı sofralarının fotoğrafını gönderiyorlar ama tek söz söylemediler. Sonra anladım ki, patron bunu baya bir içinde tutmuş...


     Ben bu mesajı yazdıktan sonraki hafta içi Anadolu adliyesine gitmem gerekiyordu. Oradaki işimi bitirip Çağlayan'a geçecektim çünkü son günlü bir iş vardı. Patronun kocası bana çok zamanımı alacak bir iş verdiğinden planladığım zamanda Anadolu'dan çıkamadım. Bu patrona yakın dediğim avukat hemen ortalığı karıştırmak adına whatsapp grubuna benim hala işi bitiremediğimi, çağlayandaki işi kimin yapacağını... falan yazdı. Patron da sanki ben orada keyfimden duruyormuşum gibi kızdı. Yok ne işim varmış, yok hala bitmemiş mi, neden ben oraya gitmişim, neden son günü yapmamışım, dediğim gibi üç buçuk ay sonra avukat olacakmışım, bilmem gerekiyormuş... Ben de dayanamadım yazdım "Ben buraya gelmeye kendim karar vermedim, sizler ne diyorsanız ben onu yapıyorum, Kartal'a gitmem söylendi buraya geldim. X beyin burada iş vereceğini bilemezdik sonuçta" yazdım. Ama bir kızdı bana patron, herkesin içinde azarladı, ben de susmadım kendimi savunmaya devam ettim, resmen tartıştık. Herkes okuyor...


     Akşam ofise döndüğümde patrona yakın olan avukat benimle konuşmak istediğini söyledi. Yok daha dikkatli çalışmalıymışım, yok memnun değillermiş, ofisin dosyalarını ben onlar söylemeden takip etmeliymişim, whatsappta üslubum yanlışmış. Ya dedim siz benim ne kadar çok çalıştığımı görmüyor musunuz? Sadece sizin 200 tane dosyanız var diğer avukatların daha da afzla dosyası var ben hepsine nasıl bakabilirim? Sadece verdiğiniz son dakika işleriyle bile bütün günüm adliyede geçiyor. Her gün sabahtan akşama kadar yürüyorum ayaklarımın altı su topladı, yine de hiç mesai bitmeden adliyeden çıkmıyorum. Bu konuşma iyi geçsin diye size bundan sonra dikkat ederim falan diyemem, elimden gelen bu kadar dedim. Sen de haklısın adliye işi zor biliyorum, ama biraz daha düzenli olabilirsin...dedi. Yuh diyorum başka bir şey demiyorum. İşlerimi düzenli yapabilmek için iki masraf çizelgesi, iki de dava takip defteri kullanıyorum... Ben daha ne yapabilirim bilmiyorum.


     Dün yine ağladım. Patron dilekçede fazladan 2 satır boşluk bıraktım diye beni o kadar azarladı ki.... Yine tartıştık, onun görmediği bir yerde ağladım yine. 


     Bütün enerjim tükendi. Nefret ediyorum artık, her gün yaptığım şeyden nefret ediyorum. Ne yapacağımı hiç bilmiyorum. Neden işten çıkmıyorsun demeyin... Başka bir iş bulmadan çıkamam, ailemden para desteği almıyorum, hem tatile gideceğim diye rezervasyon yaptırdım, kendi paramla ödüyorum... Yani anlayacağınız adli tatil dönemine kadar sabretmek zorundayım. Ama depresyona giriyorum, kendime kabuk öremiyorum bu kötü kibirli insanlara karşı
....

10 yorum:

  1. Canım benim ya, az kaldı bitiyor çilen..7 ay geçmiş bile. Hiç hoşlanmam bahsettiğin tarz insanlardan ve direkt uzaklaşırım ama sen mücadele vermiş, pes etmemişsin biraz daha dayan. Allah sabır versin diyebiliyorum okurken bile sinir bozucular.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Canımm çok teşekkürler. Pes etmedim ama yanlış yaptım sanırım, bazen insanın kendine zarar veren yerden uzaklaşması gerekiyor. Psikolojim bozuldu iyice.

      Sil
  2. Canım benim ya. Okurken o kadar üzüldüm ki anlatamam. Seni mutlu görmek için dualar edeceğim. Çünkü mutluluğu en çok sen hak ediyorsun.
    Whatsapp grubu nedir ya? İşyerinde zaten zar zor dayanılan insanlarla bir de oradan mı görüşülüyor? Bu gerçekten çok sinir bozucu olmalı. Ki okurken benim yüzüm buruştu burada. Gerçekten anlattığın tipteki insanlar dayanılması imkansız insanlar. Gerçekten onlara bu kadar uzun dayanman bile senin ne kadar güçlü bir kız olduğunu gösteriyor. Ben seni takdir ediyorum.
    Az kalmış Allah sabır versin canım. Ben de bu yaz staj yapacağım. Okuldaki hocaların dediğine göre okulda öğrenemediklerimi orada öğrenecekmişiz ama ben getir götür işleri dışında bir şey yapabileceğimi sanmıyorum.
    Ayrıca iki masraf çizelgesi ve iki dava takip defteri tuttuğunu da okuyunca daha da fazla hakkının yendiğini anladım. Emeğinin hakkını vermedikleri için onlara gerçekten çok kızdım. En en en iyisini hak ediyorsun ve işini hakkıyla yapıyorsun. Sen içini ferah tutmaya çalış bitecek bu da.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Canım benim çok teşekkürler.. Değil mi ya whatsapp grubu nedir? Öyle saçma şeyler konuşuyorlar ki bazen.. Ama genelde emir verme yeri orası.
      İnşallah bitecek.. Temmuz ayının sonunda çıkacağım ama kararımı verdim. Gerçekten dayandım ama takdir mi edeyim kendimi, yoksa salaklığıma mı yanayım bilemedim..

      Sil
  3. seni sanırım fazlasıyla iyi anlıyorum. ikinci sınıfta sırf para için bir işe gidim ama işten zerre anlamıyorum. bir ayda öğrendim ettim sonra her işi yıkmaya başladılar. Olmadı bir de patron millete sinirlenip hırsını benden çıkarıyordu. bir gün okuldan geldim ofise geçtim bana bağırmaya başladı ağzımdaki sakız yüzünden ve daha atkımı bile çıkarmamışım. neymiş dışarda bile çiğnemem hoş değilmiş. yazın devam ettim çalışmaya yedide bitmesi gerekirken yedi buçuktan önce çıkamadım kaldı ki o saate bile kaçıyorsun deyip azarladığı çok oldu. sonuç kendimi lavaboya kitleyip klozetin üstünde ağlama seansları.
    Şansım şuydu ki aklımı kullanıp avantajlarımı fark ettim. Birincisi patron dayımın üniversiteden ev arkadaşıydı ve annemle çok yakınlardı. bende her akşam yedi olmadan annemi arattım. bizimkinde tepki sen çık oldu hep :D
    Umarım sende baş etmenin bir yolunu bulursun.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yok kuzum ben baş etme yöntemi bulamadım. defalarca kendime bir kabuk örmeye çalıştım ama olmadı yapamadım. Her seferinde beni daha kötü hale getirmeyi başardılar.

      Seni tebrik ederim valla baş etmişsin onlarla...

      Sil
  4. Ben de çalıştım Hukuk Bürosunda... Anlattıkların o kadar tanıdık ki , hatta daha beterlerine de tanık oldum.. Cumartesi gereksiz çağırılan , tüm gün çalıştırılanlar... Aynı muameleler vs... Şunu unutma sakın , bu bir dönem.. Kısa süre bitecek ve o sana böyle davranan insanların bir daha yüzünü bile görmeyeceksin... Hepsi sadece iş için tahammül gösterdiğin insanlar ve oradan ayrıldığında aslında bu olanların ne kadar önemsiz olduğunu anlayacaksın.. Benimde kötü iş ortamlarım oldu... Eve gelir ağlardım.. Hatta ağzıma geleni söyleyip , işten istifa da etmiştim. Ama çıkınca ne oldu biliyor musun ? Kendimle baş başa kalınca ' hiç te takılacak insanlar değillermiş dedim... Keşke kaale alıp ta kendimi üzmeseymişim... Şimdi hepsi geçti..Seninki de geçecek... Bir de son olarak , işi fazla düşünme , kendi içine dön , kendini mutlu et... İnsanları seni üzecek kadar önemseme... Ben buralardayım. Kocaman sevgilerimle...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Of of of... Çok haklısın bu dönem bitecek biliyorum. Aslında bazen de kendime kızıyorum ne hayatlar var neden bu kadar şikayet ediyorsun diye. Ama o kızgınlıkla insan çalışırken göremiyor bunu. Aynı ağlama istifa krizlerini ben de yaşadım ama çıkamadım işte... Neysr az kaldı, sıkıyorum dişimi.

      Sil
  5. Elinden gelen her şeyi yapmana rağmen taktir edilmek bir yana dursun eleştirilmek ne bok bir his iyi öğrendim bende bu sene. İnşallah sağ salim atlatırsın bu günleri de, avukatlık ruhsatını bi an önce alırsın :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Valla çok kötü bir his gerçekten.inşallah böyle insanlar bizden uzak olur.

      Sil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...