10 Ocak 2016 Pazar

Hayatım Romantik Komedi Filmi Olsaydı?

En son çalıştığım yerden ayrılmamın üzerinden henüz bir ay bile geçmemiş olmasına rağmen bana aylardır evde oturuyorum gibi geliyor. Tabi bunda aylardır evde oturduktan sonra sadece bir ay çalışmış olmamın da etkisi olabilir... Zaten işsizlik ve diğer sorunlar canımı sıkıyorken, evde yaşadığım sorunlar da üstüne binince iyice daraldım. Geleceğim şu an o kadar belirsiz ki, bir kadın dergisinde yazarak mı geçimimi sağlasam diye düşündüm. Ciddi ciddi hemde.

Hukuk mezunuyum diye avukatlık yapmak zorunda değilim değil mi?

Zorundayım tabi ki. Bu bir romantik komedi filmi değil. Olsaydı zaten şu an güzel bir büroda çalışmaya başlamış olurdum. Ya da büyük bir tesadüf sonucunda Cosmopolitan'ın editörüyle falan tanışırdım. İstanbul'la birlikte yaşadığımızı belirtmeme gerek yok heralde..:D İstanbul'un evine gidip arka bahçede ailesiyle barbekü partisi yapardık. Ailesi de bana "İstanbul'un bizimle tanıştırdığı tek kız sensin tatlımm, onu hiç bu kadar mutlu görmemiştim, sakın onu üzme (göz kırpma ile birlikte)." derdi. Bu arada İstanbul da ünlü bir avukatlık firmasına girmiş, haftasonları iş arkadaşları ve onların sevgilileriyle dağ evine kaymaya ve şömine partisi yapmaya falan gidiyormuşuz. Annemle babam da şehrin kalabalığından bunalmış ve Ağva ya da Şile taraflarında bir ev almışlar. Babam gazetesini okurken annem de kadınsal el işleri tatlılar falan yapıyor. Bu arada kardeşim de üniversiteye gidiyor. Babamın ona üniversite hediyesi olarak araba alması yetmiyormuş gibi bir de çok tatlı kız arkadaşıyla aynı evde yaşamak için babamı ikna etmeye çalışıyor. Deli çocuk ahhaha.


Dediğim gibi, bu bir romantik komedi filmi değil. Gerçekte ben tabi ki çok sevdiğim bir kadın dergisinin editörüyle tanışamam. Aslında yakın zamanda iş bulacağım gibi de görünmüyor. İstanbul patronundan nefret ediyor. Annemle babam birbirlerini hiç sevmiyorlar. Annem hala evin masrafları için çalışmak zorunda ve hayal ettiği evi kim bilir ne zaman alacak... Babam desen kendi çapında takılıyor, ayda bir anca görüşüyoruz. Neyse babamdan bahsetmek istemiyorum. Kardeşim bazı öfke sorunları yaşadığı için annemle araları bozuk. Bazen biz de tartışıyoruz ama sonra düzeliyoruz. Zaten lol diye saçma sapan bir oyun oynuyor her gün. Ben istediğim saatte yatamıyorum, doğru düzgün kitap okuyamıyorum. Bir odadaki ses bütün odalarda. Kendi odam yok, evde resmen bana ait bir alan yok. Telefonla konuşmaya annemin odasına gidiyorum. Günlüğümü yazmak için yalnız kalmayı beklemek zorundayım. Sevgilimle doğru düzgün baş başa kalamıyoruz. Ayrı eve çıkmak istiyorum ama hangi parayla? Bütün gün yemek yiyorum. Zayıf olmama rağmen evde oturup yemek yiyerek kıç büyütmeyi başardım. Selülitlerim için plates yapmam lazım. Evde devamlı yapmak zor tabi, ama spora gitmek için de para lazım.

24 yaşında hayatımın böyle olacağını kim bilebilirdi? Böyle mi hayal etmiştim? Asla. Asla. Asla.

Hayatımda şükredecek çok şeyim var farkındayım. Ama hayal ettiğimden çok daha güzel olan bir şey var. Bütün eksiklikleri gideriyor çok şükür. İstanbul. 7 sene oldu. Gözlerine baktığımda güneşten daha çok içimi açıyorsa hala, şükretmekten başka ne yapayım?

Yakınırken şükretmeyi de unutmuyorum tabi ki. Ama gerçekten ben artık çok daralıyorum.
Kendimi böcek gibi hissetmek istemiyorum.

26 yorum:

  1. Hayat hep zor önemli olan pozitif olabilmek. İş bir şekilde bulunur sen olumlu ol o zaman daha güçlü hissedeceksin. Umarım yakın zamanda herşey yoluna girer gönlünce olur

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Myna, çok teşekkürler umarım öyle olur. Çok haklısın bir sorun bitse diğeri başlar önemli olan pozitif olabilmek :)

      Sil
  2. Çalışmak ibadettir. İster bir hukuk bürosunda çalış, ister bir tarlada amele olarak çalış, isterseniz serbest gazetecilik ve yazarlık yaparak evinizde, bir kafede ve ya tabletinle bir gezintide bile iş yapabilir ve çalışabilirsiniz. Önemli olan işinizi sevmeniz ve dürüstlükle iş yapabilir olmanızdır.

    Mademki yazarlığı seviyorsunuz bence günlük bir gazetede eninde sonunda yazarsınız. Hatata sayfa bile yönetirsiniz. Yeker ki inanın.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Profösör, çok teşekkür ederim yorumunuzla içimi ferahlattınız. Biliyorum çalışmak en büyük ibadet, ben de o yüzden evdeyken bile boş durmamaya çalışıyorum.

      Yazarlığı sevmez miyim.:) İnancımı koruyayım o zaman :)

      Sil
  3. Offff keşke hayat bazen romantik komedi film olsa. O kadar isterdim ki. O filmleri izliyoruz sonra kendi hayatımıza bakınca hayal kırıklığı. Canı gönülden söylüyorum inşallah hepimiz istediğim şeylere kavuşacağız. Bugün hayal ettiğimiz her şeye kavuşmuş olucaz ve başka hayallerimiz olucak. İnşallah!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bla Bla,
      İnşallahhh!!! Aynen öyle, küçüklüğümüzden beri masallar ve romantik komediler yüzünden böyle oluyor hep. Ama ben her gün bir romantik komedi filmi izlemeye devam ediyorum :D

      Sil
  4. Bir romantik komediye hayir demezdum. Ama ben kesin basrolun yamindaki kiz olur sonsuza dek filmin sonunda bana ne oldu bilemezdim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Lady ya :D:D Güldürdün beni. Sen en en en başrol kız olurdun, esas kız olurdunn :*

      Sil
  5. Hayatının Romantik Komedi kısmını çok sevdim amaaa ;
    Gerçek kısmını daha çok sevdim. Çünkü ilk hikayede hayallere yer yok . Herşey olması gerektiği gibi ama ikinci hikaye , yani gerçekler öyle mi!
    Orada hep bir yenilik , bilinmeyenler ve sürprizlere açık bir boşluk var. O boşluğu umutsuzluk ve kötü hayallerle bozma Moria . Oraya bol bol umut ekle ve tıpkı yazdığın hikaye gibi olmasını istediklerine odaklanarak ' dua et '
    Biraz da Allah ' a güvenmeyi ve herşey sanki bizim kontrolümzdeymiş de , başarma zorundaymışız gibi hissetmesek hayat çok daha kolay olacak.
    Dua et , inan ve kalbimdeki olumsızlukları öldür !
    Herşey güzel olmadan daa buraya olumsuz şeyler yazma , olumsuzlukları besleme .
    Bir sonraki postun hayatındaki güzellikleri anlatan bir post olsun lütfen , benim için yap bunu :)
    Öpüyorum..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gri Lady,
      Değil mi ya :) Aslında doğru söylüyorsun, gerçek olanda hep bir belirsizlik, umut, heyecan var :) Çok dua ediyorum aslında. Ama bu ara kendim için çok edemedim belki de.
      Çok teşekkür ederim, dediklerini kesinlikle yapacağım, sonraki post özellikle olumlu şeyler olacak :) Her şeyi biz başarmak zorunda değiliz, Allah da yardım eder, yeter ki isteyelim değil mi?

      Sil
  6. of ya hadi geçsin bu günlerin.

    YanıtlaSil
  7. her zaman böyle kalacak değil bunu unutma..
    sevgiler..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. maviye iz süren,
      kalmayacak, hepimiz için daha güzel olacak inşallah, çok teşekkürler :)

      Sil
  8. Okurken başta iyiydi ama gerçekler içimi daralttı yine de her şey düzelir diyorum

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Neşeli Kitap Vagonu,
      Hahah benim de daralttı valla ondan yazdım, yazınca somutlaştığı için mücadele etmek daha kolay oluyor aslında. Çok teşekkür ederim :)

      Sil
  9. Her şeyin bir zamanı var ya, senin zamanın gelmiş. Çok güzel bir durum aslında, iyi karşılayabilirsen. Sıkıntını taa içimde hissettim çünkü kelimelerin yaşadığım benzer duyguları hatırlattı bana. Sorunlar maalesef puff diye uçup gitmeyecek ama kendini gelecek güzel anlara hazırla. Sanki sevgilin gelecekmiş gibi, sanki en mutlu gününmüş gibi ol. Giyin, makyaj yap. Sanki beklediğin bir telefon gelecek ve evden çıkmaya hazırlanıyormuşsun gibi. Kendini bırakma.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. gökçe,
      Ne kadar güzel bir yorum, çok teşekkür ederim. :) Güzel anlar için zaman gelmiştir umarım. İnsan bazen bazı şeylerin değişmesini ister ya, öyle bir zamandayım gerçekten. Yavaş yavaş da olsa geçsin artık...

      Sil
  10. 3.paragraf nasıl ütopik bir hal aldı öyle. Gerçekten romantik komediye gitmişti konu aslında ama gerçek hayat öyle olmuyor işte. En azından elindekilerin kıymetini bilmiyor değilsin. İşsizliğin verdiği depresiflikle bu isyanları da yaşıyorsundur muhtemelen. Er ya da geç o işi bulup hayatına bir yön vereceksin biraz daha sık dişini yeterki ve umudunu yitirme

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Cha,
      Ütopik ama komik di mi hahaha :D Hep öyle olur ya :)Haklısın işsizliğin depresifliği var şu an, kendimi bazen çok işe yaramaz hissediyorum. Bulacağım inşallah.. :)

      Sil
  11. Filmler kötü etkiliyor... :(

    :) :)

    sevgiler... :)

    YanıtlaSil
  12. Güzel günlere daha var demek ki. Hem bizim bir İstanbul'umuz bile yok :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Naz, inşallah yakındır :)
      Allah size de çoook mutlu bir aşk nasip etsin :)

      Sil
  13. "Karanlığın en koyu olduğu zaman , aslında gün ışığının en yakın olduğu andır."

    Liseye giderken masama kazıdığım bir sözdü , belki yardımı olur , bir yerlere yazar ve daraldıkça bakarsın...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Paulo Coelho Simyacı'da yazmıştı ben de çok etkilenmiştim... Ama unutmuşum bu sözün gücünü. Çok teşekkür ederim hatırlattığın için :)

      Sil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...