8 Temmuz 2018 Pazar

Haklı Olduğun Halde Kendini Savunmak Zorunda Kalmak

Geçtiğimiz hafta bir duruşmam vardı. Bir iş davası ve ben işveren vekiliyim. İşçinin talep ettiği alacaklarının aslında istediği miktar kadar yüksek olmadığını kanıtlamak için tanık dinletecektik. Avukatlar tanıklı duruşmalardan önce her zaman tanıklarla konuşur, davanın detayını anlatır, neleri anlatması gerektiği konusunda yardımcı olurlar. Bazı avukatlarsa davayı kazanabilmek için tanıklara ne cevap vermesi gerektiğini dahi söylerler. Ama ben öyle bir avukat değilim. 

Her zaman yaptığım gibi, tanıklara dosyayı anlattım. Karşı yanın iddialarını ve taleplerini, bizim iddialarımızı anlattım. Gerçek durumun ne olduğunu, ne bildiklerini onlara sordum. Onlar bana bildiklerini anlattılar, ben onlara ne biliyorsanız onu söyleyin, doğruyu söyleyin dedim. Aleyhimize bir şey biliyorlarsa sorulmadıkça söylemeyin ama sorulursa yalan söylemeyin dedim. Ama özellikle, üstüne basa basa, sizden kesinlikle yalan söylemenizi istemiyorum, isteyemem dedim.


Duruşma zamanı yaklaştı, duruşma salonunun olduğu yere çıktık. Duruşma öncesi son olarak biraz konuştuk. Tanıkların yalan söyleme konusuna olumlu baktıklarını fark edince, çok açık bir şekilde, "bilmediğiniz konularda bilmiyorum deyin, aleyhe hususlar olabilir, bilmiyorum deyin sakın yalan söylemeyin, ben yalan söyletmem, yalan söyletilmesinden de hiç hoşlanmam." dedim. Bazen tanıklar duruşmada aleyhe bir şey sorulduğunda doğru cevap vermek ya da bilmiyorum demek yerine yalan söylemeyi tercih ediyorlar. Bazen taraflarla anlaşmış olduklarından, bazen de kendileri öyle tercih ettiklerinden. Bu nedenle özellikle uyardım.

Biz konuşurken biraz ilerde, bizi duyabilecek bir mesafede bir kadın avukat oturuyordu. Bizim karşı taraf olduğunu tahmin ediyordum ama sorun yoktu. Yanlış bir şey söylemiyordum. Yalan söylememelerini söylüyordum. Sonra mübaşir çağırdı.

Duruşma başladı, tam tanıklar çağırılacaktı ki, avukat söz aldı. Hakime, benim onun karşı avukat olduğunu bilmediğimi, bu yüzden dışarıda rahatça konuştuğumu, tanıkları yönlendirdiğimi ve tanıklara aleyhe bişeyler sorulursa kesinlikle bilmiyorum demelerini söylediğimi söyledi. Lütfen bunu zapta geçelim dedi. Sanki ben yalan söylememeleri için değil de, aksine gerçekleri kasten saklamaya yönlendirmişim gibi göstermeye çalıştı. Başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Ben yalan söylememeleri için öyle demiştim, üstüne basa basa doğruları söyleyin demiştim. Ama bu kız ben kötü niyetliymişim gibi yansıtmaya çalışıyordu.

Hemen söz aldım. Avukat Hanım, şu an asıl siz yalan tanıklık yapıyorsunuz. Ben sizin karşı yan vekili olduğunuzu biliyordum. Orada yalnızca bilmediğiniz hususlarda bilmiyorum deyin, yalan söylemeye çalışmayın dedim. O kadar iyi dinlediyseniz bunları da duymuşsunuzdur." dedim. Kız gayet sinsi bir şekilde gülerek duymadım dedi. O kadar incindim ki ne yapacağımı şaşırdım.

Sonra tanıklardan biri dinlendi. Resmen verdiği cevaplar aleyhimeydi. Ama doğruydu. Her ne kadar davam için kötü olsa da, bu durum çok hoşuma gitmişti. Kız şaşırıp, sorusunu tekrar sordu. Tanığın yalan söylemesini bekledi ama tanık yine aleyhime doğruyu söyledi. Tanığa soru sorma sırası bana geldi. Sayın hakim dedim, öncelikle tanık beyanını dinlediğiniz üzere, ben yönlendirecek olsam en başta bu konularda yönlendirirdim dedim. Sonra sorularımı sordum. Biz soru sordukça yalan söyletmediğim daha da açık bir şekilde ortaya çıktı. İkinci tanık dinlendikten sonra da aynı şekilde kızla bir sürtüşme yaşadık. Hakim sağolsun hiç susturmadı, saygılı bir şekilde dinledi. İkinci tanıktan sonra yine tanığa soru sorma sırası bana geldi. Avukat Hanım dedim, tanığı dinlediniz, ben yönlendirmiş olsam, yalan söyletmiş olsam böyle mi cevap verirler.. Mesleki hırsınız yüzünden yalan söylemenizi asla kabul edemiyorum kusura bakmayın. Tanığa da sorum yok. dedim.

Sonuç olarak, hakim avukatın istediğini yapmadı, benim yönlendirmem gibi bir şeyi zapta geçirmedi. Küçük çapta bir zafer kazanmış gibi hissetsem de, içimde çok yıprandım. İnsanın haklı olduğu bir konuda kendini savunmak zorunda kalması ne kadar kötü bir şeymiş...



19 yorum:

  1. En zoru da kendini savunmak değil mi. Maalesef toplum icinde kisisel hirslarini karsi tarafa zarar vermekten cekinmeyecek sekilde ortaya doken o kadar cok insan var ki, calistiginiz iskolu ne olursa olsun her an cevremizde saldirmaya hazir notlar aliyorlar. Bu yüzden calisma hayatindan da, meslegimden de buz gibi soğudum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Beyaz Yakalı;

      Aynen ben de soğudum. O kadar haklısınız ki. En sevmediğim şey sürekli tetikte olmak, güvende hissetmeyince çok mutsuz oluyorum. Ama maalesef yaşadığımız dünya artık böyle. Herkes hırslarına göre yaşıyor

      Sil
  2. Bizim de benzer durumdan canımız bilirim ama su akar yolunu bulur. Deneyim deneyimdir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ruhsuz Atmaca;

      Aynen öyle, en azından deneyim oldu. Bir daha olumlu olumsuz ağzımı açmam kimseye güvenip de.

      Sil
  3. Hırslı avukat hanım mesleğinin de prestijini düşürdüğünün farkında mı acaba?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Turgay Aksoy;

      O kadar güzel bir noktaya değindiniz ki.. böyle avukatlar yüzünden insanlar avukatlardan nefret ediyor, yalancı diyorlar. Halbuki hepimiz öyle değiliz ama bu gibiler yüzünden mesleğin saygınlığı düşüyor.

      Sil
  4. Şok oldum şuanda, iğrenç insanlar her yerde maalesef, ve maalesef ki en can yakıcısını yapmışsın, haklı olduğun bir konuda kendini açıklamak zorunda kalmışsın, kolay gelsin

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mrs Soda;

      Çok teşekkür ederm, ben de çok şaşırdım ya başımdan aşağı kaynar sular döküldü ne diyeceğimi şaşırdım..

      Sil
  5. O avukat hanım kesinlikle yanlış bir meslekte. Ki o tutumuna bakarsak hiçbir meslekte olmaması gereken bir insan tipi. Gerçekten okurken benim sinirlerim oynadı. Ne biçim insanlar var şu hayatta hayret ediyorum. İnsanları haklıyken haksız duruma düşürmeye çalışan o kadar çok insan var ki gerçekten insanlardan soğuyorsun. Ama sen bu işin çok güzel üstesinden gelmişsin gerçekten sana hayranım tebrik ediyorum. Yanımda olsan çılgınca ayakta alkışlardım ama sen öyle yapmışım gibi hayal et lütfen. :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Spotty;

      Yaaa ben seni yerimmm.. duruşma boyunca sinirlerim oynadı kıza bir bakışım var. Bi de duruşmanın ortasında diyor ki yaa bana niye öyle kötü bakıyorsunuz, hakim bey çok kötü bakıyor hahahhsjs salak ya. Allaha şükür tanıklar gerçekten doğruyu söyledi kız yoksa napıcaktım acaba.

      Sil
  6. "aleyhe bişeyler sorulursa kesinlikle bilmiyorum demelerini söylediğimi söyledi"

    zaten öyle demişsiniz. bilmiyorum demek de yalan söylemektir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hayır, açıkça yalan söylemeyin dedikten sonra o cümleyi kurdum. Sebebi de tanıkların aleyhe bişey sorulursa yalan söylemeye dünden hazır olmalarıydı. Eğer avukatsanız, aleyhe olsa da aleyhe konuşun diyemezsiniz. Eğer bir gün avukata ihtiyacınız olursa sizi kurtarması için her türlü yalanı söylemesiyle hiçbir sorununuz olmayacağına eminim.

      Müvekkiliniz aleyhine konuşamazsınız. Bu mesleğin en temel kurallarından biridr.

      Sil
    2. Ya sayın adsız, sayın gerizekalı, senin avukatın senin aleyhine konuşsa ne yapacağını ikimiz de biliyoruz.

      Sil
  7. Yalan insanların içine o kadar işlemiş durumda ki sanki dürüst davrandığı an her şey bitecekmiş gibi geliyor. Kaldı ki hukuk işin içinde olunca dürüst davranan avukat bulmak gerçekten şans işi. 50 kişiden belki 2si senin gibidir. Sen en doğrusunu yapıyorsun Moira hiç bırakma bu özelliğini :)

    YanıtlaSil
  8. Neredesin :( O kadar yakın hikayelerimiz vardı ki komşumu kaybetmiş gibi hissediyorum.. Lütfen geri dön

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. G. Sözmen,

      Yaa şu an yazmadığım için o kadar üzüldüm ki, bugün yazmaya çalışacağım.

      Sil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...