25 Şubat'ta yazmışım son yazımı. Neleer neler değişti o günden beri hepimizin
hayatında. Son yazılarım hep anksiyete ile ilgili olduğundan önce bu defteri bir
kapatmak istiyorum. Çok fazla anksiyetem vardı, biri bitiyor diğeri başlıyordu.
Bundan sonra hayatıma daha farklı yaklaşacağım. Cümlelerimi çok doğru seçeceğim
çünkü kendimizi ifade ediş şeklimizin çok şey değiştirdiğine inanıyorum, daha doğrusu bunu gözlemledim. Sürekli
olarak "sabahları hiç uyanamam ben" derseniz, cidden uyanamazsınız. Kendiniz,
enerjiniz, çevreniz aynı anda bu önermeyi benimser ve bu hazin döngüden
çıkamazsınız. Ben de kendime yıllardır bunu yaptığımı fark ettim. Psikoloğum sağ
olsun kendi kendime terapi yapmayı biraz öğrendim. Artık psikoloğa da gitmiyorum
zaten. Sonuç olarak ben artık psikolojik olarak sağlıklı, anı yaşayabilen ve
neşeli bir insanım. Bunu sürdüremediğim bir nokta olursa yine eminim ki buraya
sığınırım.
19 Mart 2020'den beri evden çalışıyoruz. Eylül ayında tam zamanlı
çalışmaya başlayacaktık aslında ama şirket sahibinin covid pozitif olduğu ortaya
çıkınca evden çalışma bir ay daha uzatıldı. Çok şükür sevdiğim herkes sağlıklı,
ben hiç test yaptırmadım ama sanırım herkes gibi covidi atlattığımı düşünüyorum.
Yöneticim saolsun.
Türkiye'de ilk covid vakası 10 Mart'ta açıklanmıştı, benim de
bir duruşma için Manisa'ya gitmem gerekiyordu. Covid yüzünden uçağa
binmekten korkuyordum. Yeni otoyol sayesinde gideceğim yer toplamda 4 saat 50 dk
gösteriyordu, ben de her gidişimde uçağa binsem dahi en az 2 saat araç
kullandığımdan uzun yolda kendime güveniyordum. Zaten şirkette herkes araçla gidip
geliyordu, yani gayet normal bir şeydi. Aldım annemi de yanıma duruşmaya gittim.
Hem ben uzun yolda sıkılmamış olacaktım hem de annem için değişiklik olacaktı.
Gittik, geldik, hiçbir problem yaşamadık. Ama yöneticim benim arabayla gittiğimi
duyunca delirdi, bildiğiniz delirdi. Çok kötü imalarda bulundu, sevgilimle
gittiğimi, bunu bir fırsat olarak değerlendirdiğimi falan söyledi. Ben şok oldum
ve inanılmaz üzüldüm, sesimi yükselttim. Benim sevgilimle yolculuğa çıkmak için
çok şükür şirketin dandik arabalarına ihtiyacım yok, nasıl böyle bir şey ima
edersiniz, kaldı ki gizli iş yapmaya çalışsam gelip size söylemezdim, ruhunuz bile
duymazdı diye bağırdım. Sevgilim de ben de şirket avukatıyız, öyle kafamıza göre iş gününde şehir dışına çıkamadığımız gibi, maddi olarak da böyle bir şeye ihtiyacımız yok.
Nasıl tartıştık size anlatamam. Sonra öyle bir şey ima etmeye çalışmadığını
falan söyleyip beni sakinleştirmeye çalıştı ama pek işe yaramadı. Ben tabi ki bu
tartışmadan sonra istifa etmeyi kafaya koydum. Ama hayatımda hiç yeni iş
bulmadan bir yerden ayrılmamıştım ve önce cv'mi hazırlayıp birkaç yer ile
görüşmem gerekiyordu. Bir hafta sonra yine duruşma için Manisa'ya gitmem
gerekti, covid vakaları her geçen gün artmasına rağmen kavgamız dolayısıyla
araba ile gidemedim ve uçağa bindim. Birkaç gün sonra ateşim inanılmaz yükseldi,
boğazım acıyordu ve öksürüyordum. Eklemlerim daha önce hiç ağrımadığı şekilde
ağrıyordu, resmen ağrıdan uyuyamamıştım. Bol bol dut pekmezi, keçi boynuzu özü
ve sambucol vitamin aldım, bol bol su içtim. Grip ilaçlarının bazılarının iyi
gelmediğini söylediklerinden ya covidse diye düşünerek bir süre almasam da, 3.
gün almaya başladım çünkü hastaneye gitmekten ölümüne korkuyordum. O dönem giden
kişiyi direk karantinaya alıyorlardı ve eve göndermiyorlardı. Kullanılan ilaçlar da sonuçları kanıtlanmış ilaçlar değildi, resmen deneysel ilerliyorduk. Covidsem bile kendimi evde
karantinaya almak daha mantıklı geldi.
Uzun süre evden çıkmadım, sevgilimle bile
uzun süre görüşmedim. Annem ve kardeşimden uzak durdum, tuvaletten çıkarken bile
çamaşır suyu döküp öyle çıkıyordum. Kapı kollarını bile sürekli dezenfekte
ediyordum. Sonuç olarak belki de yöneticim yüzünden bu hastalığı kaptım ve
atlattım. Belki sadece soğuk algınlığı veya gripti hiç bilmiyorum. Ama covid
nedeniyle evden çalışmamız sayesinde işimden ayrılmak zorunda kalmadım ve 6
aydır iş hayatımın en rahat dönemini geçiriyorum diyebilirim.
Bu dönemde
hayatımızda neler değişti? Öncelikle kendimi zorla borca sokup araba aldım.
Nasıl bilmiyorum ama bir şekilde ödeyeceğim işte. Bu zamana kadar hep İstanbul
beni gezdiriyordu, aldığımdan beri ben İstanbul'u gezdiriyorum. İkinci olarak
daha önce yazmış mıydım bilmiyorum ama kardeşim evleniyor. Son 10 gün. 20
Eylül'de düğünümüz vardı, kısıtlamalar nedeniyle nikahımız var. Covid daha ne
kadar sürecek bilmediğimizden, çocuklar da aylar öncesinden nikah günlerini ve
evlerini almış olduklarından daha fazla beklemek istemediler haklı olarak. Bu
hafta sonu kardeşimin eşyalarını toplayacağız, hafta içi de evine taşırız veee
hayatımda ilk defa kendi odam olur. Evet, 28 yaşındayım ve hep erkek kardeşimle aynı
odayı paylaşmak zorunda olduğumuzdan ben artık odayı ona bırakmıştım. Çoğunlukla
İstanbul'da kaldığımdan (sevgilimde), evdeyken de annemle kaldığımdan bir
şekilde idare ediyorduk ama ben bu yaşıma kadar hiç özel odaya sahip olmamıştım.
Bence çok acı. Ama neyse derdimiz bu olsun. En azından ben de evlenmeden önce
kısa süre de olsa kendi odama sahip olacağım. Henüz resmi evlilik teklifini
almadığım için tarihimiz yok ama biliyorsunuz uzun yıllardır birlikte olduğumuz
için öyle şeyler bizim için artık formalite, ev bakmaya bile başladık.
Bu dönemde şunu öğrendim, mutluluk ve huzur insanın beyninde. Araba aldıktan sonra inanılmaz mutlu olacağımı, özgüvenimin tavan yapacağını ve çok daha özgür hissedeceğimi düşünüyordum. Meğer o özgürlük kafanın tam da içindeymiş. Başka bir yerde değil. Evet parasızlık veya imkansızlıklar insanı çok mutsuz edebilir ama neye sahip olursak olalım bunlar tek başına mutlu etmeye yetmiyor. Anın içinde yaşamak asıl anahtar. Yıllardır anksiyete ile yaşayan biri olarak söylüyorum, çok basit ve saçma geliyor biliyorum. Ama geçmiş ve gelecekten vazgeçin, huzur bu anda.
merhaba yazılarınız çok küçük okunmuyor karakterleri biraz büyütseniz çok iyi olur.
YanıtlaSil2VK merhaba,
SilKatkınız için çok teşekkür ederim, hangi cihazı kullanıyorsunuz? Ben Mac, windows, ipad ve telefondan kontrol ettiğimde yazılar normaldi. Android cihazlarda mı sıkıntı yaşanıyor acaba?
windows asus masaüstü kullanıyorum ama bana küçük geldi karakterler.
SilÖneriniz doğrultusunda büyüttüm, teşekkür ederim.
SilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilevvet işte bu! şimdi blogunuz okunabilir durumda teşekkür ederim.
YanıtlaSilAsıl ben teşekkür ederim katkınız için
SilYa işte yöneticiler herşeyden kıl kapar.... Avukat bir insanın zaten bu işlerde gözü olmayacağını bilmeleri gerekir.
YanıtlaSilÇok şaşırdım gerçekten, bundan kıl kapmış olması ve bu ihtimalin aklına gelmiş olmasını anlarım, insanız ne de olsa. Ama açıkça söyleyebilecek kadar hadsiz olması beni çok etkiledi.
Silanksiyete demişken ben şizofreni hastasıyım. fakat alıştım sorunlarıma bir şekilde hayat devam ediyor bu arada inişler ve çıkışlar olacak hayat bu.
YanıtlaSilaslında mutlu olmaya gelmedik bu dünyaya bunu önce bilmemiz gerekiyor bu dünya sınav dünyası.
İşinde başarılar dilerim İnşallah hayallerin gerçek olur Allah seni kötülüklerden korusun İnşallah.
Bunu bu kadar güzel ve olgun bir şekilde yönetebilmek çok önemli. Ama işte öğrenmek zaman alıyor ve öğrenmediğimiz sürece hayat gerçekten çekilmez oluyor.
SilÇok teşekkür ederim, hepimizi korusun inşallah.
ah şu günlerde hep karşıma çıkıyor. "anı yaşa" nasıl yaşanır ki an? geçmişten bi pincik hatıra geldiğinde aklıma, geleceğe dair bir plan, endişe tanesi düştüğünde önüme... anı nasıl yaşayabilirim ki:)
YanıtlaSilkedikedikedi,
Silo kadar iyi anlıyorum ki seni. Sadece 48 saattir falan endişelerinden uzaklaşabilmiş biri olarak çok büyük tavsiyeler veremem muhtemelen ama benim yaptıklarım şunlar:
-endişeyi beynimin yarattığını, aslında her şeyin normal olduğunu kendime hatırlatmak
-endişelendiğim konu hakkında endişelenmeyi bıraktığım için kendimi suçlamamak
-endişelendiğim şey aklıma geldiği an hiç yokmuş gibi davranarak o an ne yapıyorsam ona devam etmek
-hayatımın gerçek durumunu kendime film gibi oynatmak, endişelendiğim şeyin gerçek olmadığını görmek için.
Ve çok önemli iki söz okudum: -gerçek hayat hayal gücümüz kadar kötü değildir. -mutluluk irademizin yetmediği şeyler için endişelendiğimiz sürece gelmeyecek
Kardeşine mutluluklar :) Sonra sıra sende :)
YanıtlaSilYaşamdan Yazılar,
SilÇok teşekkürler, umudumuz o yönde haha :)
Yeni yazılarınızı bekliyorum :)
YanıtlaSil2VK
SilBen de yazmak istiyorum bol bol :)
heeey sevindim en çok, anksiyete konusuna. tabiii ya hep dersen öyle olursun tabii, yeni sen iyimiş oh ben bile ferahladım yaa senin yerineee :) anlattıklarını çok sevdim ya duygulandım bi de, hey gidi istanbul :) yıllar oldu yaa, 5 yıl önceki yazılarını hatırlıyom yaa hey gidi yaa :) yönetici deli mi ne, sevgiliyle işe gitmek, nerden düşünmüş ki bunu yani herhalde yapanlar varsa :) bence de değiştir tabii, insan soğur öyle yöneticiden, bulursun sana iş mi yok bee :) kardeşine mutluluklaar :) odan hayırlı olsun hihi, araba pekiiii :) güzel geldi bana her şey, bi de geçmiş olsuuun :)
YanıtlaSilDeeptone,
SilSelaaamm :)) Ya di mi en iyi sen bilirsin taaa eski zamanları :) Valla ben de çok seviniyorum anksiyete konusuna, kendimi hayatımdailk defa büyümüş gibi hissediyorum. Hala korku geliyor bazen ama göndermeyi öğrenmek hayatımdaki en önemli eğitimdi benim için.
Valla yapanlar var heralde ben de anlamadım ki. İstiyorum ki cv’mde sürekli iş değiştiriyor gibi olmayayım en azından iki sene burada geçsin, bu arada araba kredimi de azaltayım. İş değiştirmek de kredi öderken riskli düşünsene deneme süresi sonunda baya kötü çıktı falan şimdi en azından bildiğim yerdeyim.
Çok teşekkür ederim güzel dileklerin için her zaman çok inceydin sen :)